Eski Türkiye bir tabu, bir put ülkesiydi. Yeni Türkiye’de tabuculuk, putçuluk bitmeli.
Her şey ve herkes tartışılabilmeli.
Peygamberlerin bile tartışıldığı bir dünyada hiç kimse tartışma dışında tutulabilir mi?
Bakın dünyanın her demokratik ülkesinde, kurucu liderler de dahil her lider tartışma konusu olabiliyor.
Onlar özgürce eleştirilebiliyor.
Yeni Türkiye’de de hakaret edilmeden, iftira atılmadan herkes tartışılabilmeli.
Hakkında belge, delil ortaya konulabiliyorsa herkes eleştirilebilmeli.
Şimdi diyeceksiniz ki “Atatürk’ü Koruma Kanunu varken Atatürk özgürce tartışılabilir mi?”
Atatürk’ü Koruma Kanunu aslında Atatürk’e hakarettir.
Ona korunmaya muhtaç bir insan muamelesi yapmaktır.
Kaldı ki dünyada hiçbir lideri koruma kanunu yok.
Peygamberleri koruma kanunu da yok.
Öyleyse Atatürk’ü Koruma Kanunu niye olsun ki?
Evet, yeni Türkiye’de Atatürk’e korunmaya muhtaç insan muamelesi yapan Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun hükmü sona ermeli.
Hiçbir kurum da kendisini Atatürk’ün koruyup kollayıcısı olarak görmemeli.
Atatürk’ü koruyup kollayacak olan millettir.
Atatürk puta tapar gibi değil, bir insan gibi sevilmelidir.
Peygamberler de dahil hatasızlık insana mahsus bir şey değildir; Atatürk’e hatasız insan muamelesi çekilmemelidir.
Sadece Allah’ın hikmetinden sual olunamaz; bu iyi bellenmelidir.
Atatürk’ün icraatları tartışılsa, hatalı yanları eleştirilse de, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı olduğu gerçeğini hiç kimse değiştiremeyecektir.
Atatürk’e en büyük kötülüğü onu tabu, put yapanlar yapmışlardır.
Atatürkçülüğü koruyup kollama adına darbeler yapanlar yapmışlardır.
Örneğin 12 Eylül darbesini gerçekleştiren subaylar, zindanlara attıkları devrimci, ülkücü, İslamcı gençlere işkenceyle, dayak zoruyla Atatürk’ün Nutku’nu ezberlettirmeye çalışarak, onları Atatürk düşmanı yapmışlardır.
Atatürk’ü zorla sevdirmek ters tepmiştir.
Kalıcı olan onun gönülden sevilmesidir.
Ne var ki hala bu gerçeği idrak edemeyen sözüm ona Atatürkçüler; örneğin emekli Tümamiral Semih Çetin, geçenlerde Habertürk’teki açık oturumda Atatürk konusu açılınca,”Atatürk’ü kimseye tartıştırmam” diyerek stüdyoyu terk etti.
Yine geçenlerde CNN Türk’teki açık oturumda bir katılımcı “Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu lideri George Washington Amerikalılar için ne ifade ediyorsa, Türkiye’nin kurucu lideri Atatürk de bizim için onu ifade ediyor” deyince emekli Kurmay Albay Ali Türkşen,”Siz Amerika’nın kurucu lideriyle Türkiye’nin kurucu liderini aynı değerde mi görüyorsunuz; hiçbir kurucu lider bizim kurucu liderimizin değerinde değildir” şeklinde tepki gösterdi.
Ardından da “Amerika’nın kurucu lideriyle Türkiye’nin kurucu liderini aynı değerde gören biriyle aynı ortamda bulunmak istemem; böyle birine saygı da duymam” diyerek hakaret etti.
Subaylarımızın ortaya koyduğu bu gibi tavırlar bağnazlığın daniskası değil mi?
Yeni Türkiye’de böylesine bağnazlıklar sona ermeli.
Bağnazlıkların, tabuların, putların yeni Türkiye’de yeri olmamalı.
Benim gibi tabukıran, putkıran eski Türkiye’de pek yoktu; ama yeni Türkiye’de tabukıranlar, putkıranlar çoğalmalı!
Yeni Türkiye tabu tanımayanların, put tanımayanların ülkesi olmalı.