Bugün cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.
Çünkü yarın bugünkünden farklı bir Türkiye’ye uyanacağız.
Seçimi kim kazanırsa kazansın yarın 16 Nisan referandumunun hayata geçtiği gün olacak.
16 Nisan referandumu halkın hükümet sistemini değiştirmeye karar verdiği tarihi bir oylamadır.
Bugünkü seçimle yürürlüğe girecek ve yarından sonra Türkiye başkanlık sistemine geçmiş olacak.
***
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dendi ancak uluslararası alanda adı başkanlık sistemidir.
Başkanlık sistemi tıpkı parlamenter ve yarı başkanlık sistemleri gibi demokratik bir sistemdir.
Ve demokratik sistemin bence en başarılı ve faydalı olanıdır.
En köklü parlamenter sistemler bile tek parti iktidarı sağlanamadığında sorunlu sistemler olarak çıkıyor karşımıza.
Mesela takip edenler, Almanya ve İtalya’nın geçtiğimiz aylarda hükümet kurma aşamasında parlamenter sistemin getirdiği engelleri aşmakta nasıl zorlandıklarını çok iyi bilirler.
***
Yarı başkanlık sistemi de parlamento çoğunluğu cumhurbaşkanının partisinde olursa istikrarı sağlayabiliyor. Kaldı ki cumhurbaşkanı ve parlamento çoğunluğu aynı partiden olduğunda sistemi fiilen başkanlık sistemine yakın hale geliyor.
Parlamento çoğunluğu farklı partiden olunca da sistem büyük oranda parlamenter sisteme dönüşüyor. Dolayısıyla siyasi hayat parlamenter sistemin arızalarına maruz kalıyor.
***
Başkanlık sistemi ise sert kuvvetler ayrılığını öngördüğü için yürütme ile yasama birbirinden bağımsız hale geliyor ve en silik aday da seçilse siyasi istikrar sağlanmış oluyor.
Yarın yürürlüğe girecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de gelişmiş başkanlık sistemi olarak karşımıza çıkıyor.
Başkanlık siteminin en başarılı örneği Amerika’dır.
Yarın yürürlüğe girecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ABD tipi başkanlıktan kimi ayrıcalıkları vardır ama o ayrıcalıklar bir eksiklik değil tam tersine hem Türkiye şartlarına uyum bağlamında hem de muhtemel aksaklıkları ortadan kaldıracak olmasıyla gelişmişlik olarak değerlendirilebilir.
***
Mesela, ABD’de parlamento, başkanın bütçesini onaylamazsa hükümetresmen ve fiilen kapanıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise parlamento bütçeyi kabul etmezse hükümet bir önceki yılın bütçesine enflasyon oranını ekleyerek devam ediyor ve siyasi istikrar bozulmuyor.
Mesela ABD’de bakanlar dahil yüksek bürokratların parlamentonun onayından geçmesi şarttır. Bu kural ilk bakışta güçler arası denge gibi görülse de parlamento çoğunluğu farklı bir partide olduğunda, kuvvetler ayrılığını olumsuz etkileyecek bir uygulamadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise böyle bir şart yoktur. Yetki de sorumluluk da başkandadır. Dolayısıyla kuvvetler ayrılığı ilkesi daha net bir şekilde işleyecektir.
***
Tabii ki sistem yeni devreye gireceği için kimi aksaklıklarla karşılaşılması muhtemeldir.
Önümüzdeki dönem -seçimi kim kazanırsa kazansın- sistemin oturabilmesi içinyeni düzenlemelerin yapılacağı dönemdir.
Artıları eksileri tartışılabilir ama hem siyasi istikrar açısından hem kuvvetler ayrılığı açısından başkanlık sistemi kesinlikle parlamenter sistemden daha pratik daha demokratik ve daha yararlı bir sistemdir.
Halkımız zaten 16 Nisan’da buna karar verdi.
Şimdi de bu sistemi kimin uygulayacağına karar verecek.
Vatana millete hayırlı olsun.