Ne zaman haritaya baksak bunun değişmemesi gerektiğini düşünürüz. Çünkü devletlerin milletler tarafından kurulduğu ve buna saygı gösterilmesi gerektiğini kabul ederiz. Ben tam tersini düşünüyorum. Milletler devleti kurmaz, devletler milletini oluştururlar.
Amerika kıtası keşfedilmeden önce bu büyük coğrafyada bazı kabileler yaşardı ve her biri bir milleti değil bir avuç insanı temsil ederdi. Şimdi kıtanın her tarafı devletlerle doldu ve şu soru cevapsız kaldı. Bu devletleri kuran hangi milletlerdir. Bu durum daha küçük çapta da olsa İngiltere bölgeye yeni şekil vermeden önce, Ortadoğu bölgesinin haritası, bambaşka idi ve bugün haritalarda yer alan devletler kurulmamıştı. Benzer milletler hatta aynı millet olma vasfına sahip topluluklar her biri ayrı millet sayıldı ve devletleri icat edildi. Mesela Irak ve Suriye halkları birbirinin aynı olan kitlelerdir ve bunların üzerinde bulunduğu toprakların ikisi de Osmanlı İmparatorluğu’nun parçası idi. Bölge dışından bazı güçler bu devletleri kurdu ve bu devletler de milletlerini yarattılar. Hattâ bu devletlerin yöneticileri de başlangıçta birbirine benzerdi ve kuran güçler tarafından yönetilirlerdi.
***
ABD’yi oluşturan millet de Avrupa’daki muhtelif devletlerden göç edenlerdi. Ama hiçbirine, birisi hariç engel olmadılar. Dünyada farklı ülkelerde yaşayan Yahudiler bir devlet kurmak ve bununla dünyayı yönetmek istiyorlardı. Bunun için en uygun şartların ABD’ye yerleşmekle olabileceğini düşündüler. Ama ABD yönetimi buna razı olmadı ve göç gemilerini Filistin’e yöneltti. Eğer engellenmeselerdi, bugün dünyayı ABD toprakları üzerinden onlar yönetiyor olacaktı ve bunun için bugün ABD yerine oluşturulacak farklı bir devlet görevli olacaktı. Yahudiler devlete hakim olamayınca millet bağımsız kaldı onlara da İsrail devleti kurduruldu. Bugün bu devletin yaptığı katliamlardan şikayet ediyoruz ama bu devletin amacı nedir diye sorgulamıyoruz İsrail’in gelecek için iki alternatifi var; Ya orada yaşayanların bir bölümü diğer ülkelere göç edecek ve oranın vatandaşı olacak. Yahut sahip olduğu toprakların miktarı biraz artacak. Bunu sağlamak için Filistinlilerin çevredeki Arap ülkelerine göç ettirilmesi çabaları görülmektedir ve İsrail kontrol ettiği, toprakları biraz daha büyütme atakları yapmaktadır. Şüphesiz bu durum büyük güçlerin nezaretinde yapılmaktadır. Bu bölgede kontrolü elinde tutan güçlerin pek muhtemel olmasa bile diğer çözümü, İsrail nüfusunun birazının diğer ülkelere göç etmesini sağlamak olabilir.
Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Dünyada devletler büyük güçler tarafından oluşturulmaktadır ve bu devletler için milletleri yaratılmaktadır. Osmanlı devleti de işgal ettiği topraklardaki insanları vatandaş kabul etmiş ve her soydan insanların oluşturduğu büyük bir millet oluşturmuştur. Ama dış güçler bu birlikteliği bozmuş ve bu büyük devletin içinden birçok devletin kurulmasını sağlamıştır. Bu devletlerin birbirinin aynı olan halkları farklılaşmış ve her devletin milleti oluşmuştur. Ülkemiz de bu yapılanmayı kabul etmiştir. Bugün sahip olduğumuz devleti biz yönetebiliriz ve devletimizle dünyada anlamı ve etkinliği olan ırk, din, dil, soy farkı gözetmeyen güçlü bir millet yaratabiliriz.
Bu yolda ilerliyoruz ama bir eksiğimiz var. Güçlü bir millet oluşturmanın temelinin eğitim olduğunu, eğitimin eleştirel düşünce çerçevesinde ele alınması gerektiğini, ezbercilik değil yaratıcı düşünceye önem verilmesinin icap ettiğini kabul etmeliyiz. Devletimiz özellikle insan eğitiminde uygulayacağı politikaları çok dikkatli bir biçimde seçerek güçlü bir millet yaratma amacı ile uygulamalar yapmalıdır. Yani esas amacımıza uygun olarak yabancıların buluşlarından da esinlensek bile bize özgü programlarla eğitimi düzenlemeliyiz diyorum. Kopya çekebiliriz ama sonuçlara kendimiz karar verebilecek durumda olmalıyız. Özet olarak bana göre güçlü devlet milletini yaratabilir.