Yeni nesil habercilik serisinin ikinci yazısında mobil gazeteciliği ele alacağız.
‘Mobil gazetecilik nedir?’ sorusu ile başlayalım.
Mobil gazetecilik; teknolojik yönüyle son derece sofistike olan, fiziksel olarak küçük cepte ve çantada taşınabilir iletişim cihazları mahareti ile yapılan yeni bir habercilik biçimi.
Nasıl cihazlardan bahsediyorum. Hemen söyleyeyim: Akıllı cep telefonları ve tabletler. Bu iki cihaza ek olarak internetiniz de özetle yürüyen bir haber merkezi ve canlı yayın noktasısınız.
Mobil gazetecilik yapısı gereği ‘YENİ’. Bu yeni biçim klasik yani konvansiyonel medyadan çok farklı. Daha hızlı, daha interaktif, daha pratik ve en önemlisi daha UCUZ.
Daha HIZLI. Çünkü; güçlü bir internet bağlantınız varsa anında görüntü aktarabilirsiniz, görüntü alabilirsiniz ya da canlı yayın yapabilirsiniz. Oysa klasik bir televizyon canlı yayını için bir yayın aracı ve onu opere eden teknik bir ekip gerekli. Görüntü aktarma ve almada ise mobil cihazlara göre çok yavaş.
Daha İNTERAKTİF. Çünkü; yeni medya yapısı gereği daha çok kişinin etkilendiği ve etkileştiği bir platform. Mesela sosyal medyadan yayınladığınız bir görüntüye bir anda yüzlerce kişi olumlu/olumsuz tepki gösterebiliyor. Öfkelenebiliyor ya da memnun olabiliyor…
Daha PRATİK. Çünkü; konvansiyonel medya düzenine göre haberin klasik üçlüsü muhabir, kameraman ve kurgucu mobil gazetecilikte kendiliğinden ortadan kalkıyor. Cebinizde bir akıllı telefon varsa hem muhabirlik hem kameramanlık hem de kurgu yapabilirsiniz. Üstelik bu daha az personel çalıştırmak anlamına da geliyor.
Daha UCUZ. Çünkü; üstte de belirttiğim gibi mobil gazetecilik daha az istihdam demek. Ekipman olarak da artık binlerce dolarlık kameralar ve yüzbinlerce dolarlık canlı yayın araçlarına gerek yok. Bir telefon ya da tabletle bunları yapmak mümkün.
Şimdi gelelim bir başka meseleye. Dünyada ve Türkiye’de mobil gazetecilik nasıl ilerliyor?
Dünyada geleneksel medya grupları, mobil gazeteciliği nasıl konumlandıracaklarını tartışıyor. Televizyon habercileri bu yeni medya biçimine şimdilik direniyor gibi görünse de kurumsal medya şirketleri öngörülü davranarak mobil gazetecileri çalıştırmaya başladı.
Peki bizde durum ne? Türkiye’de hala geleneksel habercilik baskın bir kültür olarak devam ediyor. Mobil gazetecilik ise daha çok tek yönlü gidiyor. Genellikle vatandaşların sosyal medya hesaplarında yayınlanan ya da kurulan ihbar gruplarına gönderilen görüntüler ve içerikler haberleştiriliyor. Özellikle bazı haber merkezlerinin hazırladığı haberlerinin yarısına yakını bu yöntemle haber oluyor.
Mobil gazeteciliğin çok olumlu yanları olduğu gibi çok olumsuz yönleri de var. Herkesin yani gazeteci olmayanların da yayıncı konumuna geldiği bu yeni düzende bilginin doğruluğu hayati önem kazanıyor. Yani gazeteciliğin temeli ‘teyid’ mekanizması temelinden sarsılıyor. İçerik ve görüntüyü doğrulamak her zamankinden daha zor.
Bir diğer sorun ise gazetecilik ilkelerine göre işleyen bir filtrasyonun olmaması. Bu da haberde mahremiyet kavramına zarar veriyor. Bu iki sorunu aşmak için mobil gazetecilere merkez medyada daha fazla yer vermek şart. Biz dirensek de yeni bir durum var ortada ve yok sayabileceğimiz bir şey değil üstelik.