Müslüman Anadolu’yu işgal teşebbüsünde kullanılan Fethullahçı Terör Örgütü’nün mensubu olan Yarbay Levent Türkkan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yaveriydi.
Halkın özsavunmasıyla teşebbüs aşamasında kalan işgale katılan Türkkan vatan evlatları tarafından yakalandı ve sorgulandı. İfâdesinde Levent Türkkan bilmeden bizler için mühim bir bilgi veriyor: “Ben 5 yaşından beri subay olmayı hayal ediyordum. Ailem de beni bu şekilde kanalize ediyordu. Benim bu idealim cemaatin ekmeğine tuz biber oldu. Benim subay olmak istememe çok memnun oldular. 1989 yılında Işıklar Askeri Lisesi’nin sınavlarına girdim. Sınavı kendi bilgilerimle kazanacağımdan emindim, cemaatteki abilerim de emindi. Fakat yine de bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Soruları Serdar abi getirmişti. Elinde bilgisayar çıktısı şeklinde sorular vardı. Şıkların üzerine cevaplar işaretlenmişti. Zaten bildiğim şeylerdi. Okudum, ezberledim. Bursa merkezde bir cemaat evinde bana bu soruları verdiler. Soruları benden başkalarına da verdiklerini değerlendiriyorum. Ancak kime verdiklerini isim isim bilmiyorum.”
İşgalci Levent Türkkan 1989 senesinde askerî imtihanın sorularının kendisine verildiğini söylüyor.
1989...
Bu tarih FETÖ’nün ihanet tarihinin başlangıç dönemine denk gelir. Yani daha yeni yeni palazlanmaya başladıkları dönem. Öyle ordu ve diğer devlet kurumlarında soru çalacak kadar güçlü olmadıkları bir dönem. Bu hâldelerken işgalci Levent Türkkan’a soruları getirene soruları kim verdi?!
ABD’nin borusunun öttüğü NATO’nun bir üyesi olan Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde FETÖ’ye soruları sizce kim vermiş olabilir?
“Ben verdim” diyeceğim de yaşım tutmuyor!..
Aklıma Özel Harp Dairesi’nin elemanlarının zamanın Başbakanı Bülent Ecevit’ten maaş istemeleri geldi. Rivayete göre Ecevit “Şimdiye kadar maaşınızı kimden alıyordunuz” diye sorunca Özel Harpci’ler şu cevabı veriyor: “Amerika’dan!”
Ecevit’in bu hâdise vesilesiyle Özel Harp’ten haberdar olduğu ve kamuoyuna açıkladığı söylenir. Özel Harp’i teşhir etmekle övünen Bülent Ecevit, ahir ömründe ABD’nin yeni işgal kuvveti FETÖ’nün gönüllü sözcüsü olur. FETÖ lideri Fethullah’ın “Ahirette şefaat edeceğim” dediği Ecevit’in Başbakanlığındaki hükûmet, 28 Şubat darbesinde Müslüman Anadolu’nun evlatlarını ezerken, ABD yapılanması olan işgal unsuru FETÖ’ye tüm kapıları açmıştı!..
15 Temmuz’da Müslüman Anadolu’yu işgale kim yeltendi? Fazlaca düşünmeye, çokça konuşmaya gerek yok. Oturup da “Ooooo piti piti karemala sepeti” diyerek tercih arasında seçim yapmaya da gerek yok.
Türkiye’yi işgale yeltenenler, işgal teşebbüsü akamete uğrayınca yaptıkları açıklamalarla “Bizdik” dediler. Öylesine açıktan işgali savunuyor ve arkasının da geleceğini söylüyorlar ki, bizlerin uyanması için daha ne yapsınlar!
FETÖ mensubu işgalciler devletten temizlerken yerine konulan kadrolara dikkat. Bu ülkede Batı’ya uşaklığı sadece FETÖ’cü kadrolar yapmıyor. Geçmiş darbelerin kimlere yaptırıldığını hatırlayalım...
Bir de, 15 Temmuz işgal sürecinde sevinç çığlıkları gelen İran’a da dikkat. Devlete alınacak yeni isimlerin, Türkiye’de İran’ın istihbarat üsleri olmuş dernek ve vâkıflarla ilişkileri olup olmadıkları araştırılmalı. İran’a biat etmişlerin ABD’ye biat etmişlerden farkları yoktur! Hain, haindir...
Bu ülkede, Anadolu irfanıyla yetişmiş çok insanımız var. Ne ABD’ye ne de İran’a boyun eğmeyecek Müslüman Anadolu’nun evlatlarına devlet teslim edilmeli. Aksi, zillet olacaktır!