Gün geçmiyor ki aileye yönelik yeni bir tehdit ortaya çıkmasın. Aileye, özellikle de çocuklara yönelik son saldırı YouTube aracılığıyla yapılmaya başlandı.
Video içerik yayıncısı YouTube, 2023 Mart güncellemesinde büyük bir kötülüğe imza attı.
Sokak aralarında yüreği kirlenmiş kişilerin sarf ettikleri ağız dolusu pis lafızların, kısıtlama olmaksızın, kendi mecrasında da kullanılmasına izin veriyor.
YouTube gençlerin para kazanma iştahını kabartan bir mecra.
Para kazanmanızın önündeki "küfürlü içerik hazırlama engelini" kaldırdım diyor!
Küfürlü içerikleri "gündelik hayatta da var" kılıfıyla masumlaştıramazsınız. Gündelik hayatta var olan birçok olgunun bu mecralara taşınamamasının nedenini sorgulamak akıllara gelmiyor mu?
Mesela ırkçılık sokak aralarında gündelik yaşamda var ancak bir içerik olarak yayınlarsanız suç unsuru teşkil eder.
Mesela bir konferansta ya da okulda derste, konuşmacının ya da öğretmenin küfürlerle süslenmiş bir anlatımını hiç duydunuz mu?
Düşünsenize, gündelik yaşam biçiminizin ve dahi aile yuvanızın bu seviyesizlikle dolu olduğunu!
Düşünsenize, evladınızı teslim ettiğiniz öğretmenin Recep İvedik olduğunu!
Düşünsenize, bilim ve ilmin konuşulduğu bir konferans salonunda konuşmacının Erşan Kuneri olduğunu!
İnsanın tahayyül gücü dahi kaldıramaz bu seviyesizliği.
"Uygunsuz dil kullanımıyla ilgili kurallarımızı güncelledik. Videonun ilk 7 saniyesinde veya büyük bir kısmında küfür (ör. sinkaflı küfür) kullanılması, reklam gelirinin devre dışı bırakılmasına değil, yalnızca sınırlandırılmasına yol açar. Artık ilk 8-15 saniyesinde küfür kullanılan videolardan reklam geliri elde etmeye izin veriyoruz. Müzik içeriklerinde küfür kullanımıyla ilgili yaklaşımımıza da açıklık getirdik. Arka plan müziğinde, şarkı altyapısında veya açılış/kapanış müziğinde sinkaflı küfür kullanılan içeriklerden reklam geliri elde edilebiliyor."
Bu güncelleme bildirisi YouTube reklam kuralları sayfasında yayınlanmış durumda!
Zaten bir süredir çocuklara yönelik zararlı içerikleri barındıran bu mecra tabiri caizse gemi azıya aldı. YouTube üzerinde başta oyun kanalları olmak üzere çocukların ziyaret ettiği çok sayıda kanal bulunuyor.
Bu kanallarda gerek şiddet gerekse intiharı özendirici içerikler zaten vardı. Bundan sonra buna artık küfür ve argo da eklendi.
Biz tam bunlarla nasıl başa çıkarız diye kara kara düşünürken bir de başımıza LGBT içeriklerini de boca ediverdi YouTube. Alın size darbe üstüne darbe!
Özgürlük adı altında hazırlanan içerikler neticesinde temiz kalpler mühürleniyor! Aileler ifsat oluyor! Etkilenen insanlar taşkınlık yapıyor!
Ve buna karşın hala önümüzdeki seçimde, seçilmiş olması durumunda ilk icraatının LGBT'nin önünü açmak olduğunu söyleyen bir ittifakla karşı karşıyayız!
Dahası kirlerden, zararlı şeylerden temizlenerek "Beratını alma" gecesi olarak lütfedilen Berat gecesinde; Beratını, Kemalistlerin kendilerini iyi hissetme ya da galebe çalma marşı olarak kabul edilen İzmir Marşı eşliğinde Laiklerin elinden alanların ittifakı!!!
Bu fırsat ele geçer de aile ve çocuk üzerinde şeytani oyunlarını uygulamak isteyenler boş durur mu? Durmaz elbette. Siyasi kanadı da STK kanadı da boş durmuyor/durmayacak!
Bunun en bariz örneğine yakın zamanda rastladık: Kadınlar Günü bahane edilerek toplanan ne idüğü belirsiz insanlar, önce LGBT bayraklarıyla ahlaksızlıklarını sergilediler sonra da bu varlıklar devlet bütünlüğüne saldırı mahiyetinde sloganlar attılar! Bunlar bu milletin cefakâr kadınları olabilir mi?!
Bununla yetindeler mi? Hayır!
Taşkınlıklarını o kadar ileriye taşıdılar ki "Çocuk Sanat Atölyesi" binasının çatısına çıkıp hedeflerinin çocuklarımız (!) olduğunu gösterircesine atölye binasını taciz ettiler.
Sokaklarımızın büsbütün bu ahlaksız insanlarla dolmasını arzulayan YouTube'un kararını güncellemesi de bu yüzden!
Bütün bunlarla mücadele etmek elbette ki bir çocuktan beklenemez.
O zaman, iş başa düşüyor.
Başta aileler sonra devlet kurumları ve STK'lar bir an önce gerekli tedbiri almalıdır. Yoksa atı alan Üsküdar'ı geçecek.
Aileler ne yapıp edip mutlaka çocuklarını YouTube'un bu kural dinlemez içeriklerinden korumak zorundalar. Tabii ki bunu zorla yapmak mümkün olmayacağı için her şeyden önce çocuklar bu konularda ahlaki olarak yetiştirilmeli ve onlarda farkındalık oluşturulmalı.
Devlet kurumları ise ya bu içerikleri yasaklayıcı veya aile ve çocuklarda farkındalık oluşturucu çalışmalarla ailelere yardımcı olmalı.