Başımızda onca gaile varken, en fenası Türkiye türlü provokasyonlarla bir iç çatışma ortamına sürüklenmek istenirken, içimizden birilerinin kalkıp "15 Temmuz'dan sonra yeni bir devlet kuruyoruz.
Bu yeni devletin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan'dır" demesi, en hafif tabiriyle pusuda bekleyenlerin değirmenine su taşımak anlamına gelir.
Az kabahat değildir bu.
Provokasyonları "siyasi akıl"la boşa çıkartmamız gereken kritik bir dönemde, hangi niyetle yapılmış olursa olsun düpedüz provokasyon anlamına gelen söz ve davranışlardan kaçınmak gerek.
Kim ki buna özen göstermiyor ve pusuda bekleyenlere koz veriyorsa kusura bakmasın sadece partimize değil, “Yeniden Büyük Türkiye” mücadelemize de zarar veriyor demektir.
***
Bu genel uyarıdan sonra gelelim bu lafların doğruluk-yanlışlık boyutuna.
Bir kere bu iddia, AK Parti açısından asla doğru değildir.
AK Parti'nin "Halk için halka rağmen" anlayışına dayalı seçkinci-bürokratik-vesayetçi bir devlet anlayışına karşı çıkması, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet devletine karşı çıktığı anlamına zinhar gelmiyor.
AK Parti, Cumhuriyet'in hakiki özünü oluşturan "Halk için halkla beraber" anlayışına dayalı bir anlayışı hakim kılarak, Cumhuriyet'imizi demokrasiyle taçlandırarak kalıcı kılmaya çalışıyor.
AK Parti'nin "Yeni Türkiye" iddiası, milletin hakimiyetine ortak kılınan bürokratik odakların devre dışı bırakıldığı, yani milletin devletin asıl sahibi ve kayıtsız-şartsız hakimi kılındığı "demokratik cumhuriyet"le taçlandırılmış bir Türkiye anlamına geliyor.
"Eski Türkiye-Yeni Türkiye ayrımı"nı bu hakiki ve asli bağlamından kopartıp "yeni devlet" bağlamına oturtanlar, Erdoğan önderliğindeki AK Parti'nin misyonunu kavramamış olanlardır.
İşin bir diğer ilginç yanı, AK Parti'yi hiç bir şekilde temsil makamında olmayan birinin bu lafları üzerinden Erdoğan/AK Parti düşmanlığıyla malul kişi ve çevrelerin bir yerden komut alırcasına harekete geçirilmesidir.
Dahası bir ağızdan provokasyon ortamını körükleyecek bir algı operasyonuna yönelmiş olmalarıdır.
Bu konuda yazan herkesin art niyetli olduğunu söylemek haksızlık olur elbette.
Lakin içlerinden bazılarının mal bulmuş mağribi gibi bu iddianın üstüne atlaması, en kötüsü yanlış bilgi üzerinden Erdoğan/AK Parti düşmanlığını körüklemesi asıl manidar olandır.
***
Yanlış bilgi şu: Bu lafların sahibi AK Parti yöneticisi değil. AK Parti MKYK üyesi değil. Yani AK Parti sözcüsünün de açıkladığı gibi sözleriyle AK Parti'yi bağlayıcı konumda olan birisi hiç değil.
Bugüne kadar ne liderimizden, ne de partiyi temsil makamında olan yöneticilerimizden "yeni devlet kuruyoruz!" anlamına gelebilecek hiç bir açıklama yapılmadığı halde, geçmişte bir dönem MKYK üyeliği yapmış ve sözleriyle sadece kendisini bağlayacak konumda olan birisinin iddiası üzerinden Erdoğan'ın "gizli niyeti/asıl amacı" türünden sonuç çıkartanlar art niyetli alçaklardır.
Erdoğan'ın, o alçakların öyle iddia ettikleri gibi "Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet devletini yıkmak" gibi bir gizli niyeti yoktur.
Erdoğan'ın asıl amacı, millet için var olması gereken Cumhuriyet devletini herkesin hür ve eşit vatandaş olarak yaşadığı demokratik bir Cumhuriyet devletine dönüştürmektir.
Devletimizin milletimizin emrinde ve milletimizin isteği doğrultusunda kendisini yenilemesi demokratik cumhuriyet anlayışının bir gereğidir.
Yenilenme devletimizin bekası için şarttır.
Nasıl ki bireyler değişen şartlara göre kendilerini yenilemek mecburiyetinde kalıyorlarsa, devletlerin de böyle bir mecburiyetleri vardır.
Aksi takdirde sonuç hüsran olur.
Herkes bu hassas süreçte laflarına dikkat etmelidir.
Erdoğan düşmanlığı üzerinden Türkiye'ye zarar verenler korosunun yanına güya Erdoğan savunusu altında Erdoğan'ın misyonuna ve büyük Türkiye yürüyüşüne zarar verenlerin eklenmesi hiç de hayra alamet değil.
Aman dikkat!
İyi niyetli olanlar bilmeden girdikleri bu yoldan özür dileyerek çıkarlar.
Bu erdemlilik onları küçültmez büyütür.
Başka türlüsünün iyi niyetle yorumlanmayacağı bilinmelidir.
AK Parti'yi temsil makamında olmayan ama AK Parti'yi aslanlar gibi savunan kardeşlerimiz, AK Parti'yi temsil makamında konuşur bir dilden kaçınmalıdırlar.
***
Sözün özü: Biz yeni bir devlet kurmuyoruz. Devletimizi/Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırıyoruz. Bürokratik organların, siyasi otoritenin emrinde olduğu bir güçlü demokrasiyi tesis etmeye çalışıyoruz. Milletin hadim değil hakim olduğu hakiki bir demokratik cumhuriyet inşa etmeye çalışıyoruz