İngilteresiz yeni Avrupa Birliği döneminin nasıl şekilleneceğini, Fransa’nın yeni süreçten rol kapma çabası ile Almanya’dan Amerika kararlarına sert çıkan tepkilerle anlayabiliyoruz. Lakin Rusya’nın, bu yeni süreçten nasıl bir durum kendine çıkarma gayreti, meselenin yeni ve püf noktası olacak cinsten.
Bir de ABD’nin henüz kapıdaki, yeni Rusya yaptırımları vardır. Lavrov’un ABD ziyareti, uzun zamandan sonra Beyaz Saray’da Trump’la görüşme yapması, Pompeo ile soğuk rüzgârla geçen görüşmesi ve ardından basın toplantısındaki tarafların birbirine yönelik ılımlı sert ifadeleri, dünya üzerindeki paylaşım hedeflerinin halen devam ettiğinin ve kimsenin kendi çıkarlarından vazgeçmediğinin esas kanıtı gibi duruyordu.
Bu dönemde; AB ile ilişkilerini sağlama almaya gayret eden ve AB ile ABD arasındaki zaman zaman gelişen soğuk rüzgârları sertleştirme peşinde olan Rusya faktörü, “kendi stratejilerinden vazgeçmeyecek” mesajı vermekte.
Rusya’ya yönelik yaptırımların esas içeriğine baktığımızda, doğalgaz ve petrol satışına ambargolar üzerinden dizayn edildiğini anlamaktayız. Yorumlar ise şöyledir; bu gelirlerle Rusya kendinin silah sanayisini geliştiriyor ve savunma bütçesini artırıyor. Tabi ki bu işin görüntü tarafı, bir de diğer taraftan bakar isek pazar belli ve “bu pazarda satma hakkı sadece ABD’ye ait olarak kalsın” ısrarı! Petrol ve doğalgazın yolları da, satışı da, parası da Amerikan bütçesinin hakkı olsun!
Evet, böyle bir süreçten geçerken, İngiltere’nin AB’den ayrılma kararının son seçimlerde muhafazakârların başarılı oyları ile yorumladığımızda, devam edeceğini de teyit etmiş oluruz.
Bu ortamda Almanya ve Fransa’nın başını çektiği, AB politikalarının Rusya ile yakınlaşma serüveni üzerine inşa edileceğini göz ardı etmemekte yarar vardır. Rusya bunu uzun zamandan beridir hesaplamakta. Rusya’nın tüm orta ve uzun vadeli yorumları, bu sonucun üzerine inşa edilmişti. Ukrayna konusunda ilk kez Avrupa liderleri ile Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa liderlerinin bir araya gelmesi somut sonuca gidilmese de, ilk adımın atılması Avrupa’da yeni hamlenin, Rusya üzerinden geliştirileceği tespiti dikkatten kaçmamalı.
Rusya kendini biraz Asya, biraz da Avrupa hissetmekte. Ve Avrupa’ya hep diyordu ki; “Anglo Sakson ittifakı değil, bizimle beraber Avrupa’da güvenliği sağlayalım.” Tabi işin içine, Rusya’nın Suriye’deki durumu da eklendi. Bu durumda Orta Doğu’da halen kendi hedefleri peşinde ısrarlı duran Fransa için, yeni fırsat kapısı açılmakta. Almanya, Rusya pazarını Ukrayna yüzünden, hem de ABD’nin isteği üzerine kaybetmesini, uzun zamandır Merkel’e eleştiri konusu olarak yönlendirmekte. İşte bu sebepten Almanya ve Fransa, yeni Avrupa Birliği konusunu nasıl ve hangi perspektifte değerlendireceği yollarının arayışında.
Lavrov’un “Sizi temin ederim ki, hem Kuzey hattı, hem de Türk akımı hattı muhakkak olacaktır” cümlesindeki ısrarlı vurgu, yaptırımlara yönelik meydan okumanın tonu olarak yorumlanmalı! Burada AB ile iş tutma çabasını da, biraz alternatif yollar bulma gayreti olarak görmeliyiz.
Rusya, İngiltere ile anlaşamıyor! İngiltere; Rusya’yı, yeni süreç içinde kendine ciddi problem olarak okuyor. Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesinden en fazla rahatsız olan da İngiltere’dir. Lakin herkes gibi İngiltere de yeni konjonktürde, yeni kalıcı yol arayışı içinde. Aynı durum Rusya için de geçerli! Birisi AB’den ayrılışı, diğeri ise bu ayrılışın getireceği yeni durumu kendine çekme peşinde olduğu açıktır.
Rusya’nın güvenliği açısından da bu önemlidir. Ve tabii ki NATO genişlemesi konusu, Rusya’nın hayalini zehirleyen konudur!
Almanya ve Fransa’yı razı eder içerikli tutumu ile “Rusya hem yeni eko-stratejisini hem de konjonktürün verdiği yeni serüveni, kendi lehine nasıl çevirir” sorusuna yanıt aramakta. Anlaşılan perde arkasında Almanya, görünürde ise Fransa ile yeni şekillenme, Rusya için yeni durumun temel taşlarını oluşturacaktır.