Anayasa Uzlaşma Komisyonu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başlayan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la devam eden görüşme turunu dün CHP, MHP ve BDP liderlerini ziyaret ederek tamamladı.
Komisyon, dört partinin liderinden de “tam destek” sözü aldı.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i aradım. Komisyon, sonuçta anayasayla ilgili olan yargı, tutuklu milletvekilleri, başkanlık sistemi gibi konularda yaşanan tartışmalardan bağımsız olarak çalışmalarını bugüne kadar sürdürdü. Ancak yeni anayasa yazılırken bu ve benzeri konular da Komisyon’un gündemine gelecek; bugün bu tartışmalardan etkilenmeyen Komisyon, yarın bizzat bu tartışmaları yapmak zorunda kalacaktı.
Cemil Çiçek, sürecin tıkandığı noktalara gelineceğini, ancak burada da partilerin, siyaset adamlarının ve liderlerin “süreci açacak” kararlarına ihtiyaç olacağını anlattı:
“Herşey bizde bitmiyor. Biz, komisyon olarak bir yere kadar geldik, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bazı konularda tıkanmalar olacak. Burada liderlerin süreci açacak katkıları olmalı. Örneğin 83. Madde, 14. Madde gündeme geldiğinde, milletvekilliğine ilişkin konular konuşulurken tutuklu milletvekilleri gündeme gelecektir. Yürütme organına ilişkin maddelerde Türkiye’nin yönetim şekli, parlamenter sistem veya başkanlık sistemi, bunlar tartışılacaktır. Aynı şekilde yargıya ilişkin maddelerde bugünkü yargı sistemine yönelik tartışmalar, özel yetkili mahkemeler gündeme gelecektir. Buralarda liderlere çok iş düşüyor. Sonuçta anayasayı ben yapmıyorum. Benim görevim süreci koordine etmek, karar vermeyi kolaylaştırmak. Anayasayı dört parti yapıyor. Partilerden biri ben yokum derse karar çıkmaz. O yüzden partilerin, liderlerin tavrı önemli. İhtiyaç duyulduğunda yine liderlerle görüşeceğiz.”
Çiçek, bu süreçte millete de görev düştüğünü vurgularken, milletin yeni anayasa ihtiyacı konusunda hassasiyetini göstermesinin liderleri de olumlu yönde etkileyeceğine işaret etti:
“Anayasa daha çok gündemde kalmalı, toplum tartışmaya devam etmeli. Toplumun hassasiyeti liderler nezdinde de dikkate alınacaktır.”
Çiçek’in şu sözü, hem kritik konuların önemini, hem de çözümü halinde Türkiye’yi taşıyacağı noktayı işaret ediyor: “Kaynağını Anayasa’dan alan ne kadar gerginlik, gerilim varsa bunları bu süreçte konuşacağız, tartışacağız.”
“Kaynağını anayasadan alan gerginlikler” neredeyse Türkiye’nin tartıştığı bütün sorunlar demek. Bu da Komisyon’da yaşanacak tartışmaların boyutunu gösteriyor. Ancak “gerginlik kaynağı olmaktan çıkarılmış bir anayasa”nın yazılması halinde Türkiye’nin kazancı daha büyük olacak.
Masadan kalkmanın siyasi bedeli
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun Cemil Çiçek başkanlığında Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı toplantıların ve herkesten görüş alması “yeni anayasa sürecinin sahiplenilmesi” konusunda çok etkili oldu. Süreci yine dört partinin oluşturduğu komisyon yürütecek, ancak tartışmalı konularda liderlerin tıkanıklık açıcı kararları vermelerinde seçmenin baskısı önemli rol oynayacak. Dört partinin liderinin “masadan kalkan taraf olmayacağız” sözleri de “yeni anayasa sürecini baltalamanın siyasi bedeli”ni gördüklerini ortaya koyuyor.
Yeni anayasa süreci, daha şimdiden halkın katılımı, bilgilendirilmesiyle Türkiye’de bir demokratik tartışma iklimi yarattı. Dünkü liderler turuyla da BDP ve MHP’nin karşılıklı ziyaretine vesile oldu.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun bugüne kadar gösterdiği performans yeni anayasa konusunda umutları arttırıyor.