Bazı dönemler iç siyasetin sönük kaldığına tanık oluyoruz. Birçok parti var ama hakikatli söz eden siyasetçi duyamıyoruz. Siyasetin genel merkezleri ise seçim sathına kadar çok hareketli. Seçimlerden sonra politika üretmeyen ziyaretgâhlara dönüyor.
14 Mayıs'a giden süreçte birçok siyasetçinin tasfiye olacağını söylemiştik. Düşünmeyen, tartışmayan, üretmeyen partiler göz göre göre sözde araştırma şirketleri ve partizan gazeteciler eliyle hırpalandılar.
Altılı Masa ve HDP gizlice anlaşmıştı lakin hesap tutmadı, vatandaş rasyonel bir tercihte bulundu. Parti yönetimlerinde istifalar beklenirken aksine daha sıkı yapışan koltuk düşkünlerine şahidiz.
Ülkemizin etrafında küresel çekişmeler ve yeni cepheler var. Birçok gelişmiş ülkede resesyon konuşuluyor. Savaş, Doğu Avrupa'dan Afrika'ya doğru iniyor... Petrol yukarı koşuyor...
Muhalefet partileri ise iç çekişmenin içindeler. Dünyadaki gelişmelere kapalılar.
Özellikle belediye seçimleri siyasi partilerde daha çok tilkinin dolaşması manasına geliyor.
Yerel seçimler rekabetin kıyasıya yaşandığı bir mecra. En büyük kavgayı CHP'de göreceğiz. Seçmenin gözü kapalı oy verdiği partinin adayını genel merkez belirleyecek. Genel Başkan'ın ve ekibinin "tamam" dediği isim belediye başkanı olacak.
CHP'yi siyaset yapmaktan ve üretmekten alıkoyan aslında sabit seçmen kitlesi. Seçmen tutumunu değiştirmediği için parti asla hesap vermiyor. Sabit seçmen partisini her ne olursa olsun değiştirmeyeceğini söylüyor. Akıbet değişmiyor...
Türkiye'de muhalefete güven kaybı demokratik kültüre zarar veriyor. İktidarın her hizmetini reddeden ve görmezden gelen bir muhalefetin nadirattan haklı tespitleri de gürültüye gidiyor.
Türkiye bu siyasi yelpaze ile yeni bir anayasa yapabilir mi?
20. asırda kurulan ulus-devletlerin sorunları neler ve karşımızda hangi riskler var.
Kurucu iradeyle, bölgesel ve tarihsel misyonu bir araya getirecek ortak ifadeyi bulmak için çaba sarf edecek miyiz?
Gerçekçi olmamız gerek. Muhalefet kendine bir tokat atıp uyanmak zorunda.
Bu ülkenin gelecek 100 yılını inşa edecek anayasa için muhalefet de tartışmak ve öneride bulunmak zorunda.
Toplumun konsensüs istediğini, 15 Temmuz sonrası yaşadığımız yüksek güvenlik politikalarından uzaklaşmanın da mecliste uzlaşı arayışından geçeceğini unutmayalım.
Güvenlik kurumları terörizmle mücadele edecek fakat siyaset yapıcılar demokratik sistemi işletmek zorundalar. Siyaset sadece kazanmak için yapılmaz bazen fikirlerinizle iktidarda olabilirsiniz.
Yeni anayasa için partiler çalışmalı. Toplumsal kesimleri dinlemeli. En çok da muhalefet partileri emek vermeli.