Gün geçmiyor ki sanal dünyada yepeni bir yemek bloğu hayat bulmasın. Paylaşımı seven bir milletiz vesselam özellikle de soframızı paylaşmaya bayılırız. Kimisi çiçeği burnunda yepyeni, kimisi bilgisayarlarımız kadar eski işte karşınızda Türkiye’nin yemek blog’u alemi!
Bazılarının takipçi sayısı ciddi rakamlara ulaşıyor. Kimisi en iyisini bile yapsa pek bilinmiyor, yaygınlaşamıyor. Her sektörde olduğu gibi sanal alemde de bazen şans, bazen yetenek, bazen da uyanıklık devreye giriyor.En çok takip edilme nedenlerini az çok ayrıştırmak da takipçilerine kalıyor.
Aralarındagizli veya alenen markaların desteklediklerivar. Bazısı ise bundan tam tersi imtina ediyor. Bu sanal sayfalar kimi bloger için para kazanma kaynağı, kimisi içinbir hobi ya da tarifleri yeni nesile aktarım aracı. Bu liste için yüzlerce blog taradım, bakalım klavyesini kim nasıl kullanıyor?
En dikkat çekici blog
TuzEkmek.com
İlahitatlar.com
Yemek blog dünyasının en sıkıntılı durumu birbirlerinden “esinlendikleri” veya resmen “kopya çektikleri” tariflerdir. Sare Terzioğlu’ndan fırsat buldukçabahsetmeye çalışırım. Sanal dünyanın bence en kendine özgü yemek bloğu Tuz Ekmek ona ait. İlahitatlar’ı ise bir kaç gün önce keşfettim. Berrin Açılmış’ın ve Sare hanımın yetenekli elleriyle yaptıkları ve fotoğrofladıkları o incelikli yemekleri kazara taklit etmeye çalışan bloger sınıfta kalır. Bence yemekle ilgiliyseniz “Bu hafta ne yapacak acaba?” diye merakla beklenesi buiki blog’ubilmelisiniz.
En spesifikblog
Miskokuluekmekler.blogspot.com
Binnur Akhun, ekmek tutkunu belli ki. 2005 senesinde sanal aleme katılan mis kokulu ekmeklerin mimarı. Her yeni ekmek denemesini bloğuna ekliyor ve ekmek odaklı olmaya özen gösteriyor.
En coolblog
EvCini.com
2004’de ilk çorbatarifiilekenditasarladığıblogunda start alanMiraceTaşçıbenim en içimiaçanfotoğrafvetasarımasahip. Tarifler en sevdiğiyemekkitaplarındanderleme.Denenmiş, yapılmış, adeta sanal bir arşiv görevini üstleniyor.Maalesef kendisine ulaşamadım. Son yazısı 2012… Umarımblog’unubırakmamıştır, yoksa en cook blog kimolacak?
En maskülenblog
Cafefernando.com
En iyi şefler neden erkektir bilir misiniz? Çünkü “gerçek” restoran mutfağı ağır işçiliktir. O dünyada tutunabilenler de fiziksel sebepler ve sosyolojik nedenlerle genellikle erkeklerdir. Sanal alemin yemek bloglarının neredeyse tamamının kadınlar tarafından açılması ile ters orantılı anlayacağınız... Sanal dünyada ise durum tam tersi. Çok sayıda kadın, az sayıda erkek! CafeFernando işletme bölümü mevzunu CenkSönmezsoy’unblogu, “Benim mesleğim artık blog yazarlığı diyor” ve hayatını bu blogtan kazanıyor.
En çalışkanblog
SakızEnginar.com ve Devletşah.com
Akarsu çukurunu kendi kazar... Böyle azim ve sebat görülmemiştir. Her iki blog da sürekli kendini yenileyen ve sahneyi kimseye bırakmaya niyetli olmayan bir azime sahip. Eeee yüzlerce yemek bloge’larına her gün bir yenisinin eklendiği düşünülürse ayakta kalmak için gösterilen bu çaba takdire şayan.
En sadeblog
Sibelinkahvesi.com
Bu yazı için interneti karıştırırken karşıma çıktı. Blog mantığını hakkıyla veren, hikayelerle sarmalanmış, sıcacık bir. Taklit değil, illa hikaye yazmalıyım iki laf etmeliyim kaygısı da taşımıyor. Olduğu gibi... Ege’de dünyaya gelmiş, Ankada’da okumuş ve İstanbullu olmuş bir kadın Sibel Yeşilçay. “Sade olmak zordur” sözünün adeta sanal dünya temsilcisi... Sade olmayı başarmış bir bloger.
En paylaşımcı blog
Fincanteyze.blogspot.com
Fotoğrafları başarılı değil, blog tasarımı zaten yok. Ancak fincanteyze her kimse onda öyle bir yürek var ki, her yaptığını yayınlıyor, beğenen beğenir. Ama daha da önemlisi hiç bir blog’un yapmadığını yapıyor, tüm yemek blogranın adreslerini bloğunun bir bölümünde alfabetik sırada herkesle paylaşıyor.
En reklam reklamblog
Cafekanelo.com ve Cafemercimek.blogspot.com
Bu yazıyı hazırlarken hiç bir blogerı atlamak istemedim. Günlerdir tarıyorum. Bazı blog’lar işin tadını cidden kaçırmış, sayfaları reklam dolu. Markalara da buradan bir uyarım var; lütfen reklam verdiğiniz bloglara bir bakın da çizgisini görün. Saksağan ve kazma durumu ile karşılaşmayın. Neyse sonuç olarak böylesi reklam ilanları ile dolu iki blog görmedim. Tariften çok marka reklamlarının yer aldığı bu blog’lara özel böyle bir katagori ekledim.
En karmakarışık blog
Diyetyemekleritarifleri.com
Oradan buradan, ne bulursa yapıştırmış. İzinli mi bilmem ama tüm diyetisyenlerin tariflerini paylaşmış. Sakın tıklamayın desem? Hakikaten fena içiniz daralır, ruhunuz sıkılır. “Diyet tarifler” adına da sakın aldanmayın, başemel soslu yemekler, şekersiz tatlı diye külliyen hatalı reçeteler yer alıyor.
En eskibloger
Portakalağacı.com
En eski olmanın gururunu ve de izleyici potansiyelini taşıyor. Google taramaları onsuz bir yemek tarifi açmıyor. Tarifler her ne kadar blog’un yaratıcısı Hatice Özdemir’in teyzesine ve yakın çevresine aitse de bu durum pek önemsenmiyor. Boynuz kulağı geçer konusu portakal ağacı için yüzde yüz geçerli. Onun üzerine müthiş yemek blog’ları çıktı ama o her zaman ilk olmanın mutlu sevincini yaşayacak...
Kısa kısa
Gisitasarım.blogspot (en kibar), Halenze.com (sunumu en güzel), Herdemlezzet.com (en şirin), İlahitatlar.blogspot.com (en keyifli), Ufukmutfakta.com (en zarif), Seneminyemekleri.com (en düzgün anlatımlı), Yemekheyecanı.blogspot (en sade), Yeşilkivi.com (en disiplinli), Portakalçiçek.blogspot.com (en istikrarlı)
İzlenesi bir yemek blog’u olmak için küçük tüyolar
• Fotoğraflar bulanık olmamalı. Anlaşılır ve üzerinde oynama yapılmamış fotoğraflar her zaman daha çekicidir.
• Mümkünse kısa videolar ekleyin, gelecek videolarda.
• Süsten, püsten uzak durun, sade olmak zordur unutmayın!
• Kendiniz gibi olun, taklit etmeyin. Bu iki şey birbirinden illaki bir gün ayrılır.
• Profesyonellerden garanti tarifler uygulayın. En sevdiğiniz yemek yazarlarının, kitaplarının isimlerini vererek onların tariflerini uygulayıp yoramlarınızı yazın. Böylelikle arama motorlarından daha çabuk bulunabilirsiniz.
• Komik denemelerinizi paylaşmaktan korkmayın. Samimiyetinizi ekranın diğer tarafından fark etmelerine izin verin.
•Blog’unuzu reklam bombardımanına çevirmeyin.
• Aydan Üstkanat sayfasından, yemek blogerları listesini kontrol edin, yoksanız bana mesaj atın!
Ahlaklı olmak...
Sanal alemin en sorun teşkil eden konusu yazı ve fotoğraf hırsızlığı. Fotoğrafları izinsiz olarak haber ajanslarının sitelerinde bile dolaşan blog sahibi Çiğdem Durukan’ın sözleriyle bitiriyorum. Arif olan anlar... “Blogging bir hobi, yoğun iş temposunda dinlenmemi sağlayan bir alan. Bu gibi davranışlar insanda taciz edilmiş, kullanılmışlık duygusu yaratıyor. Ben bir eğitimciyim, yıllardır öğrencilerime ve yurt dışı ve yurt içi eğitim verdiğim öğretmen ve okullara Akademik Dürüstlüğün önemini anlatmaya çalışıyorum. Bilgi ve emek değerlidir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz ve kullanılmamalıdır, sanırım daha çok yolumuz var”.