Amerikan Merkez Bankası FED’in Bayan Başkanı Janet Yellen selefine oranla biraz daha iyi bir ortamda görevi devraldı.
Yellen, iki haftadır başkan. Selefi Bernanke 2006 yılında göreve başladığında ortam sakindi. Hatta 2007 sonbaharında Wall Street borsa endeksleri tarihi rekorlarını yazarken, Bernanke dahil herkes memnundu. Alttan alta bir konut krizinin kaynadığını, konuta dayalı hayali tahvillerle hayali işlerin yapıldığını FED fark etmemişti. Kriz 2008’de spekülatif bankacılık ve spekülatif konut krizi olarak geldi. Sonra da Bernanke tarihi krizi yönetmek zorunda kaldı. Halen o krizin artçı etkileriyle uğraşmaktayız. Kriz kağıt üzerinde bitti, ekonomiye ve yaşama etkisi hâlâ sürüyor.
Yellen temizlenmiş bir bankacılık sektörü, son 6 yılda el yordamıyla uygulanmış bir para politikası ve ne yapacağı tam öngörülemeyen bir ekonomi devraldı. 2008’de krizle birlikte FED hemen faizleri 0’a indirdi. Normalde bu hareket ekonomiyi toparlardı. Olmadı. Sonra Bernanke faizi çok uzun süre 0’da tutmaya ve yalnızca kısa vade değil, 10 yıllık ve 30 yıllık vadede de faizi baskı altına alıp düşürmeye karar verdi. O amaçla piyasadan Hazine tahvili, sonra konut kredisine dayalı tahvil almaya başladı. FED alıcı olunca tahvil faizi düştü. Ama bu iş FED’e 3 trilyon dolara patladı. ABD ekonomisinin yıllık büyüklüğü iyi zamanda 15 trilyon, dünya ekonomisinin büyüklüğü 50 trilyondur.
Sonra FED baktı ki 5 dalga halinde para saçması ekonomiyi canlandırmıyor, istihdam yaratmıyor ve üstelik FED bilançosu 4 trilyon dolara dayanıyor. Merkez Bankası’nın, ekonominin üçte birini bilançosunda bono-tahvil ve para olarak tutması gayet tehlikeli bir durumdur. Bir de bu bilançoyu yere indirmek var. FED de aralıkta -Bu aylık 85 milyarlık alımlara gerek kalmadı- dedi, ama arkasında yatan neden, ekonominin sağlıklı büyümeye geçmesi, istihdamın düzelmesi ve enflasyonun yine sağlıklı oranda yükselmesi değildi. Bu alımların bitiş tarihi konmamıştı. Alımlar işe yaramıyordu. FED bilançosu 5 trilyona doğru şişiyordu ve FED’in sıfır parası istihdama, yatırıma değil, muhtelif spekülatif işlere gidiyordu.
Bu spekülatif alanlardan biri kısmen Gelişen Piyasalar idi. Ancak Türkiye’ye gelen FED kökenli paranın hem miktar olarak fazla olmadığını hem de çoktan çıkmış olduğunu savunmaktayız.
İşte taaa 2008 krizinin ucu günümüze böyle uzanıyor. FED ocaktan başlayarak 10’ar milyarlık kısıntıyla bu 85 milyarlık akışı durduracak. FED bilançosu ise hâlâ 4 küsur trilyon ve faiz hâlâ sıfır.
Yellen’in hafta içinde Kongre’deki sunumundan da öğrendiklerimiz var. Yellen mealen diyor ki:
- 85 milyarı 10’ar 10’ar kısıyorum, çünkü ekonomi düzelecek. Ama faize dokunmuyorum, bilançoya dokunmuyorum, çünkü para politikam hâlâ gevşek.
- Evet şimdiye dek istihdam tam yükselmedi, enflasyon da yükselmedi. İkisi de gerekli, ama yükselecekler. Biz alımları Aralık 2014’te durdurmuş olacağız.
- Bu plan kesin değil. Çünkü beklenmedik bir durum olabilir. O zaman da 10’arlık kısıntıya ara veririz. Beklenmedik durum, istihdamda çok sert düşüş ya da enflasyonun yükselmemesi ve deflasyon riskinin başlaması olabilir.
Genelde ise Yellen iyimser. Yüzde 3 civarındaki büyümenin bu yıl tutacağını, istihdamın toparlayacağını, enflasyonun sorun yaratmayacağını söylüyor.
Son 7 yılın özeti bu. Yaşadıklarımız, 2001’de birikmeye başlayan ve 2007’den sonra patlayan krizin uzantısı. Krizin hesapta çoktan bitmesi gerekirdi, ancak bitmedi. Yellen de bu sürecin bu halkasına nezaret etmek üzere geldi. Gereğinden uzun sürmüş ve sıkıcı bir filmin ortasındayız. Bekleyiş sürüyor. İyimser ihtimalde Yellen’in beklediği büyüme olur, alımlar bu yıl biter, bu yıl olaysız biter. 2015’in temmuzundan sonra enflasyonun durumuna göre belki faiz artar. Kötü ihtimalde alımlara birkaç ay ara verir, hatta belki başka yollardan piyasaya para vermeyi sürdürür. Bu kötü ihtimal aslında piyasaların işine gelir. Ama 2015’e daha çok var.
twitter.com/selimatalayny