Salı gecesi Show Tv’de Suskunlar, Kanal D’de Kuzey-Güney’in tekrarı vardı. Eskiden yaz ayları için çekilen yaz dizileri olurdu, sektör ve kanallar o kadar yorgun ki bu sene yaz dizilerinin sayısı geçen yazlara göre çok daha az. Bu konuda en hareketli kanal şu an Star Tv ama daha “vayy” dedirtecek bir iş ne Star’dan çıktı ne de diğerlerinden... Aslında tüm yapım şirketleri şu an harıl harıl yeni yayın dönemine çalışıyorlar ve en meşgul zamanlarını yaşıyorlar ama ekranlar boş. Böyle zamanlarda tavsiyem haber ve belgesel kanallarına gitmek. Belgesel kanalları yaz-kış mevsim farkı gözetmiyor. Mesela Londra Olimpiyatları öncesinde 1972 Münih Olimpiyatları’nda yaşanan rehin alma eyleminden, tüm olimpiyat oyunlarındaki genel güvenlik tedbirlerine kadar çok sayıda ve kaliteli belgesel yayınlanıyor... Haber kanallarında da halen iyi programlar ve belgeseller yayında.... 24’te Pazartesi gecesi Çamlıca’daki cami projesine dair tartışma son derece öğretici oldu mesela. O yüzden alışkanlıkları değiştirmek adına harika bir zaman...
Futbolu özlemek
Salı gecesi TRT Haber’de Euro 2012’nin geniş özeti vardı. Birkaç kere gidip illa geri dönünce futbolu ne kadar özlediğimi anladım. Futbol derken bizim memleketteki “futbol ailesinden” söz etmiyorum. Biz de, para hırsı, kimin yönettiği zaman zaman belli olmayan bir lig yapısı, gazetelere kişisel ya da kurumsal hırsları tatmin için sızdırılan haberler, dandik transfer dedikoduları gırla gidiyor. Hadi geçen sene şike soruşturması vardı, bu sene o da yok ama futbol sahadan başka her yerde şekle şemale sokulmaya çalışılıyor. Sonuç olarak TRT Haber, gerçek ve sahada oynanan futbolu özleyen seyirci için güzel bir seçenek yarattı.
Gökçeada koyunu
Türkiye’nin ilk belgesel kanalı İz Tv’ye hayranım. Avrupa Birliği’nden bütçe almayı başardıkları ya da uluslararası ödül sayılarını arttırdıklarından dolayı değil. Hayranım zira yaşayıp giderken farkına varmdığımız bir çok şeyi onlardan öğreniyorum. Pazar günü Gökçeada koyununun saf bir ırk olduğunu ve devletin saf hayvan ırklarını korumak için nasıl çabaladığını öğrendim. İz Tv’ye hayranım zira çok küçük olduğu için hemen herşeyin duyulduğu bir piyasada zaman zaman kan içseler bile kızılcık şerbeti içtik diyecek kadar işlerine bağlılar.... Paranın, kişisel çıkarın ve hatta çapkınlığın bile makamlar sayesinde yapıldığı bu çarkta İz Tv hala tertemiz duruyor...