Bir insan devletine bu kadar düşman olabilir mi?
Bir insan milli değerlerine bu kadar kin besleyebilir mi?
Bir insan milletine bu kadar ihanet edebilir mi?
Bir insan bu kadar omurgasız olabilir mi?
Kulakları çınlasın ne diyordu Asu Maralman şarkısında....
"Olur olur bal gibi olur."
Bence çok haklı.
Evet bal gibi olur ve oluyor da zaten.
Bir kesim bu ruh hallerinin hepsini yaşıyor ama kervan hiç bunlardan etkilenmeden yoluna da tam gaz devam ediyor.
İşin tuhaf tarafı bu kesim içinde akademisyen mi ararsın, emekli asker mi ararsın, siyasetçi mi ararsın, gazeteci, basın kuruluşu mu ararsın, hepsinden var.
Bir de bu kadroların yanında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, kül yutmam deyip mangalı boynunda gezdiren zavallılar var.
Bunca Satır Niye
Bunca satırı yazmamın nedeni geçtiğimiz gün Irak'ın Kerkük vilayetinde yaşanan tuhaf olay.
Olay neydi hatırlayalım.
Irak'ta Kerkük üzerinde bir Türk İHA'sı düşürüldü.
Yaşanan hadise ile ilgili olarak Irak Merkezi Hükümeti süratle açıklama yaptı ve olayla ilgili soruşturmanın başladığını söyledi.
Benzer bir hamle de Türk Dış işleri Bakanlığımızdan geldi.
Bakanlık sözcüsü Öncü Keçeli şunları söyledi;
"Bugün Kerkük'te yaşanan hadiseyle ilgili açıklama Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yapılmıştır.
Olayın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılması için Irak makamlarıyla koordinasyon sağlanmıştır.
Türkiye'nin terörle mücadelede kararlılığı tamdır.
Türkiye, Irak topraklarında yuvalanmış terör örgütüyle mücadelesini, BM Şartı'nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa ilkesi uyarınca sürdürmektedir.
Türkiye ve Irak arasında terörle mücadele alanında giderek kuvvetlenen güçlü ve ortak bir irade bulunmaktadır.
Son dönemde PKK'nın Irak'ta 'yasaklı örgüt' ilan edilmesi ve 15 Ağustos tarihinde Ankara'da imzalanan "Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı' bu yaklaşımın ürünleridir.
Söz konusu işbirliğinin sahada somut sonuçlar vermesi ve bu amaçla yetkili makamlar arasındaki eşgüdümün artırılması hususunda her iki ülke de kararlıdır."
Zurnanın Zırt Dediği Yer
Buraya kadar anlattıklarımız bu tür işlerde olması gereken normal süreç.
Şimdi biz gelelim işin anormal sürecine ve birlikte sorgulayalım.
Bu olayın zamanlaması manidar mı?
Şüphe mi var!
Malum Irak ile Türkiye bir mutabakat imzaladılar ve bölgede yaklaşık kırk yıldır oynanan kirli oyunu bitirmek üzere anlaştılar.
Anlaşma sonucu başlayan işler ve ilişkiler son derece sağlıklı ve olduğundan da iyi gidiyor.
Elbette bu durum karşısında şer odaklarda boş durmayacak.
Duruma engel olmak için ne yapacaklar?
Amerika ve İran olarak iki müttefik el ele verecek ve süreci durdurmaya durduramıyorsa da baltalamaya çalışacak.
Şimdi içimizden bazı aklı evveller vır vır başlayacaklardır;
"Ama efenim nasıl olur, İran ve Amerika iki ezeli düşman devlet..."
Yav geçin bu masalları ne düşmanı ne ezelisi, tam tersi iki ülke iki ezeli dost ve birbirinin ruh ikizi.
Bir diğer garabet olayla ilgili ilk açıklamada yaşanıyor;
Vurma olayını kameralar önüne geçen bir şarlatan duyuruyor.
Kim bu şarlatan.
Iraklı bir tuğgeneral...
Kimmiş bu general;
Irak Kuzey Hava savunma Komutan yardımcısı Tuğgeneral Abdülselam Hammud Ramazan.
Dikkat edin komutan bile değil yardımcısı.
Ne diyor bu şarlatan?
Türk İHA'sını vurduk.
Yav general!!
Ülkenin hava sahası yol geçen hanına dönmüş. Üzerinde uçan onca Amerikan, İsrail uçaklarına, SİHA'larına, helikopterlerine niye kılın kıpırdamıyor. Türk'e olan bu kinin niye?
Gereği Yapılıyor
Irak bu general hakkında soruşturmayı başlattı.
Sorguda muhtemelen şu soruları soruyordur;
"Kime sorarak hava savunma sistemini ateşledin?"
"Kimden izin alarak bu açıklamayı yaptın?"
"Kimlerle işbirliği içindesin."
Irak bu ve benzer sorularla işin arka planını çözmeye çalışacak.
Ben buradan soruşturmaya destek olacak önemli bir saha bilgisi aktarayım.
Şarlatan General Haşdi Şabi yani İran ile yakın temas halinde.
Hokkabaz General Talabani yani Amerika ile yakın temas hâlinde.
Bu gerçekler ışığında görünen odur ki bu kripto İran ve Amerika'dan aldığı talimatlarla bu saldırıyı gerçekleştirdi.
Amaç?
Irak ile Türkiye ilişkilerini bozmak.
Ancak söyleyeyim, bunlar boşa çaba. Çünkü Türk ve Irak halkları olayları, oynanan oyunları o kadar iyi analiz ediyor ki...
Tutmaz bu tezgahlar...
Gelelim İçimizdeki Generallere
Daha bu olayın ne olduğu, nasıl olduğu anlaşılmadan ülkemizde malum odaklar anında devreye girdiler ve büyük bir keyifle haberi manşetlerine taşıdılar.
Bir zil takıp oynamadıkları kaldı.
Kimdi bu malum odaklar, neler yaptılar birlikte görelim.
İşte ülkemizde faaliyet gösteren proje Alman haber ajansı DW'nin manşeti;
"Irak Ordusu Türk İHA'sını düşürdü."
Alman'dan, hele hele DW gibi bir projeden daha fazlasını beklemek saflık olur.
Adı üstünde Alman ve adamların işi bu.
Fırsat buldukça Türkiye'ye çakmak.
Dolayısıyla böylesi bir yapının tutup da "yav kardeşim ekmek yiyoruz, İHA yerine İHA'mız desek daha samimi olmaz mı." diyecek hali yok.
Böyle bir şey beklemeye de hakkımız yok zira DW dönse ve "yav sen önce kendi medyana bak, Türk Medyası dediğin bazı yapılar olayı başka bir ülkenin İHA'sı düşmüş gibi anlatıyor, bu işi keyif alarak köpürtüyor, bana ne laf söylüyorsun!" dese ne deriz.
Hiçbir şey... Çünkü haklı...
Peki bizim İHA düştü diye bayram eden akademisyen, gazeteci ve bazı emekli asker tayfalara ne demeli.
Denecek laf şu...
Yav yürüyün gidin, kininizde boğulun...