İngiliz araştırmacılar gençlikte yeterli D vitamini ve Omega-3’ten zengin beslenmenin, bunama, kalp krizi ve kanseri önlediğini buldu. Güneşten ve balıktan faydalanmak için orta yaşları beklemeyin.
DÜNYA nüfusu hızla yaşlanıyor. Antik Roma’da ortalama ömür 25 yıldı, bugün ise sadece orta yaş kavramı değişmekle kalmadı, bir asır yaşayanların sayısı arttı. Bilim, yaşlanmayı yavaşlatmak ve sağlıklı yaşlanmanın peşinde. Zira sorun uzun yaşatmak değil ileri yaştaki kapıyı çalan hastalıklarla mücadele etmek. İngiliz bilim adamları bu soruna ışık tutan çok önemli bir araştırmaya imza attı. Çalışma D vitamini düzeyi yüksek olan kadınların daha uzun telomerlere sahip olduğunu gösterdi. Tıbbi açıdan daha uzun ‘telomer’ demek daha uzun ömür demek! D vitamininin en iyi kaynağı güneş. Tam yağlı süt, yumurta ve balıklar ve bu vitaminin eklendiği kahvaltılık gevrekler D vitamini açısından iyi birer kaynak. D vitamini bağışıklıkta da söz sahibi. Bu vitamin azalınca bağışıklık sistemi zayıflıyor. Kışın daha çok hastalanmamızın nedeni de bu. Eksikliğinin kalp damar hastalıklarına yakalanma ihtimalini yükselttiği, bazı kanserlere yakalanma olasılığını arttırdığı da biliniyor. Ayrıca D vitamini seviyesi düşük çocuklarda tip 1 diyabet olasılığı yüksek. Güneşten faydalanın. Çünkü D vitaminin yaklaşık yüzde 90-95’i güneş ışınları etkisiyle deride üretiliyor. Ellerinizi günde 20-30 dakika güneşe tutsanız bile yetiyor. Bunun yanında süt, peynir, yoğurt gibi yiyecekleri tüketerek D vitamini destekleyin.
Omega-3 ömür uzatan etkiye sahip
Omega-3 yağlarının ise ömür uzatıcı etkisi var. Kanı incelterek damarların yaşlanmasını geciktiren omega-3 yağlarının belleği korumaktan kalp ritim bozukluklarını önlemeye, eklemleri yağlamaktan, kansere karşı direnç oluşturmaya, bağışıklığı desteklemekten kilo kontrolüne kadar sayısız faydası bulunuyor. Bu nedenle daha fazla balık yemenin ya da omega-3’ten zengin yiyeceklere ağırlık vermenin bir yolunu bulmalısınız. Balığın dışında Omega-3 desteklerinden de faydalanabilirsiniz.