Başlarken bir kelimeyi hatırlatalım.
Sözlükte “Memur” : Arapça "AMR" kökünden gelen, "iş eri, emir kulu" manasındaki söz.
***
Bu millet saygılıdır,
Kadir, kıymet bilir, kendisine hizmet edene saygı duyar.
Okumuşa, mürekkep yalamışa da hürmet eder.
70 yaşındaki amcanın, odasına girdiği için hakaret işittiği, fırça yediği doktora tek kelime etmeyişi de bu saygıdan, bu hürmettendir.
***
Lakin, doktor hanım;
Hani o “Odama nasıl girersin” derken kastettiğin o oda var ya;
O oda bütün ömrünü çalışarak geçirmiş, aldığı üç kuruş maaşın bile çoğunu “vergi” diye ödemiş o amcanındır.
***
Pek muhterem doktorlar, polis memurları, kamu çalışanları, öğretmenler, güvenlik amirleri;
Devletimizin değerli memurları;
Sözüm size;
Tanıdığı olsun / olmasın.
Torpille gelsin ya da en saf, en garip haliyle kapınıza gelsin.
Parası olsun, olmasın, kılığı kıyafeti düzgün olsun ya da beş parasız olsun.
Kapınızı çalan her vatandaş sizin velinimetinizdir. Unutmayın.
Lütfen, gösterdikleri saygıyı, üstünlüğünüz olarak görmeyin.
***
Şu videoyu keşke izlemeseydim, hatta doktor hanım, keşke sen şu amcaya böyle hakaret etmeseydin.
Hırsız muamelesi yapmasaydın.
“İstersen üstümü ara” dedirtmeseydin.
Ne yapacaktı başka? Ne yapsaydı sakinleşecektin? 70 yaşında, ömrünün son demlerinde bir adamı iş üstünde yakalanmış hırsız gibi aranmaya bile razı etmeseydin…
En ücra köşelerde hizmet veren, görev günü olmadığında bile insanların yardımına koşan doktorları düşünüp düşünüp senin adına utandım yaptığından.
Hiç yakışmadı.