Şu an mapusta saz çalmakla iştigal eden Halkların Demokratik Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kobani’de halka zulme eden PKK uzantılarına destek amacıyla 2014 senesinde güruhunu sokağa salmıştı. Semerinden boşalan ‘demokratik güçler’, Kurban Bayramı’nda fakir fukaraya kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarını katletmişti.
26 Eylül 2015’de “Ben Yasin Börü” başlıklı yazımda Şehid Yasin’in dilinden, HDP’nin ‘demokratik güçleri’nin kendilerine yakışan hayvandan aşağı ‘eylemini’ yazmıştım. Hatırlayalım: “Hüseyin Dakak (19), Hasan Gökgöz (26), Riyad Güneş (28), Yusuf Er (18) ağabeylerle, hayırseverlerin bağışladıkları kurban etlerini dağıtmaya başladık. İçinde kurban eti olan poşetleri verdiğimiz evlerdeki tebessüm bizleri öylesine mutlu ediyordu ki... Kürt halkını kurtarma iddiasındaki PKK’lı faşistler halkın ekmek teknelerini yakıp yıkarken, zorla kepenkleri kapattırılan esnaf evine ekmek götüremezken vesilesi olduğumuz hayrın bize şehadeti getireceğinden habersizdik.
Elimizde kurban etleriyle dolu poşetlerle dolaşırken bir anda karşımıza Hak ve halk düşmanı malûm güruh çıktı. Bizleri fark etmeleriyle birlikte başımıza taş yağmaya başladı. Kaçmaya başladık. Sığındığımız evin sahibi de onlardan çıktı. Boğazımı kestikten sonra beni balkondan aşağı attılar. Aşağıya düştüğümde tekmeler, sopalar, bıçaklar, taşlar üzerime yağıyordu. Ben Rabbime kavuşmanın mutluluğuyla cesedime yapılanları seyrediyordum. Ne kadar da zavallılardı... “Yakın, ibret olsun” seslerini duydum. Ondan önce bir ‘teyze’ arabasıyla üzerimden geçti. Sonra onları kinleriyle baş başa bırakıp Rabbimin şehidlere vaat ettiği nimetlere şahid oldum! Tabiî ki en büyük nimet, O’nun yolunda kurban olmaktı, Elhamdulillah buna nâil oldum. Onlar beni öldürdüklerini sanıyorlar ama bana öyle büyük iyilik yaptılar ki, eminim bundan haberdar olsalar beni yaşatmak için ellerinden geleni yaparlardı!”
Hayvanın bile yapmaya hayâ edeceği vahşetle 16 yaşındaki Yasin Börü ve 3 gönüldaşı öldürüldü. 2 yılı aşkındır süren dava Pazartesi günü nihayete erdi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi 41 sanıktan 16'sını, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ile "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Demirtaş’ın suça sürüklediği 6 çocuğu ise 110'ar yıl hapse mahkûm etti.
Mahkemenin verdiği bu kararla Yasinimiz’in, Ahmetimiz’in, Riyatımız’ın, Hasanamız’ın bir nebze de olsa sorulmuş oldu. Lâkin, canavarca hisle insan öldüren HDP’nin ‘demokrat güruhunu’ sokağa salan Selahattin Demirtaş henüz bu mevzuda yargılanmadı. O yargılanıp hakkettiği cezayı almadan da Yasin ve arkadaşlarının hesabı tam mânâsıyla görülmemiş olacak.
Azmettiriciler yargılansın, adalet yerini bulsun!..
Bulsun ki, porno kasetten CHP’nin başına atanan Kemal Kılıçdaroğlu gibiler “Kan dökülür” diye halkı tehdit etmenin bedeli ne olurmuş görsünler!
Adalet gecikmez, tez verilmeli!..