Yarın Yasin’lerin davası görülecek Ankara’da... Türkiye Kadın Hareketleri Birliği olarak yarın sabah itibariyle, Ankara Adliyesi’ndeyiz...
Bizim söyleyecek sözümüz var:
Yasin Börü ve arkadaşları davasında hukuk işlemiyor, adliye ağır çekime giriyor, deliller göz göre göre karartılıyor, katiller utanmazca, yüzsüzce “evet ben öldürdüm oğlunu, iyi ettim” dedikleri halde baş köşelerde ağırlanıyor... 6/8 Ekim 2014’te 56 kişinin feci şekilde katledildiği şiddetin mimarı Selahattin Demirtaş ve karanlık ortakları, siyaseten mazur görülüyor, müsamaha buluyor...
6/8 Ekim 2014 günü, tek gayeleri Allah Rızası için infak, iyilik, dayanışma olan gencecik insanlar hunharca katledildiler... Evlatlarımızın hesabını sormak üzere Ankara’dayız.
Biz, 6/8 Ekim vahşetini ve çocuklarımıza reva görülen insanlık dışı zulmü unutmadığımızı, adalet çığlığımızla birlikte haykırıyoruz...
6/8 Ekim 2014. Kurban Bayramının dördüncü günüydü...
Yasin Börü, 16 yaşındaydı...
Yusuf Er 18...
Hüseyin Dakak 19...
Hasan Gökgöz ise 26 sındaydı...
Dört evlat, dört parlak genç, dört iyilik timsali olarak yola çıkmışlardı...
Bayramdı. Yüzler gülsün, dertler paylaşılsın, umut kahıra galip gelsin diye çalıyordu kapıları, lise öğrencisi Yasin Börü ve arkadaşları...
Yoksulluğun derdi paylaşılırsa azalırdı...
İyilik çoğaldıkça toplumsal erdem yükselirdi...
Kurban Bayramıydı... Yetimler, yoksullar, derttten belleri bükülmüşler, kapılarını çalacak bir dost eli beklerdi...
Yasin, Yusuf, Hüseyin, Hasan...
Yetimlere, kimsesizlere, sahipsizlere, Bayramı taşıdıkları bir vakitte...
Yolları kesildi...
Gözleri dönmüş kişilerce işkence edilerek, feci şekilde katledildiler...
Biz Türkiye’deki kadın hareketleri ve anneler olarak, Yasinlerin davasına sahip çıkmak üzere Ankara’dayız yarın...
Biz Yasinlerin gerçekleştirdiği iyilik hareketinin takipçisi olarak Ankaradayız yarın...
Biz yetimlerin, güçsüzlerin, masum ve mazlumların sesi olarak Ankara’dayız yarın...
Biz, gencecik fidanlar olarak Yasinleri nefretle parçalayan zalimlerin adalete teslim edilmesi için Ankaradayız yarın...
Biz anneler olarak çocuklarımıza ölümden başka yol bırakmayan kan tüccarlarından hesap sormak üzere Ankaradayız yarın...
Hala utanmadan konuşabilen yüzsüzlerin, hala utanmadan demokrasi ve barış yalanlarına sığınabilen düzenbazların, kan içicilerin, nefret tüccarlarının bize vermeleri gereken bir hesap var...
Yeter artık... Çocuklarımızın boğazlarından çekin o kirli ellerinizi...
Yeter artık... Döktüğünüz kanlarımızla ipotek altında tuttuğunuz, dağ baskısı altındaki siyasetinizden bıktık artık...
Güya halk devrimi başlatarak 6/8 Ekim 2014’te, 56 kişinin feci şekilde öldürülmesine yol açan hainler, hala hesap vermeden, utanmadan, yüzsüzce, ellerini kollarını sallayarak Yazıklar Olsun ki gezebiliyorlar...
Yasinleri şehit edenler cezasız kaldıkça, toplumda adaletsizlik hissi maalesef galip gelecek, vicdanlar nasırlaşacak, geleceğe dair umutlar maalesef ki berhava olacaktır...
Biz anneler, Adalet istediğimiz için yarın Ankara’dayız...
Biz kadınlar, sesi kısılmış ve uğradığı vahşet unutulmaya mahkum edilmiş çocuklarımızın hakkı için... Çocuklarımızı feci şekilde katledenleri, hakettikleri mahkumiyete yollamak için Ankara’dayız...