Başlığım birazdan anlatacağım gargaralık adamların yüzüne söylüyorum. Ne demek gargaralık adam, geviş halindeki egosunu çiğneyip saf yerine koyduklarının yüzüne püskürten adam demek. Kendini anlatmak için yüz takla atarken karakteri şarampole yuvarlanan adam demek! Musakka diye pazarlanmış bir sıfatın antrikot mangalında duman olması demek! Kış lastiğini keşke ayağına giyse de zincirleme yalan kazasında yamulmasa, lazım çünkü. Hesap vermeden hesap sorulmaz!
Hiç uzatmadan bu karbondioksitlerin arasında ekonomik oksijen tüpünü alarak dereye dalıyorum. Malum küçük dereler okyanusların yanında kürdan kasesi olarak kalıyor.
Geçen hafta mentollü mendillerle ter şelalesi iyi bir kombin yapmıştı. İstanbul'daki yürüyen tatil valizi bir açıklama yapıyor yaparken de ter dairesinden stres üçgenine dalışlar yapıyordu.
Acaba derdi neydi? İmamoğlu, terör bağlantılı İBB personeli hakkında ne karar verileceğini açıklarken devirdiği çamın altında kaldı. Dirseğine kadar gömlek kıvırmasını bol dım tıslı müziklerle cover haline getiren İstanbullu bu sefer "kes sesini" diyecek miydi?
Bu sahil terliği, bu uyku tulumu şöyle diyordu terörle bağlantısı olan personel için "Ot biçiyorlar, çapa yapıyorlar". Durdum bir daha dinledim. "Bu kardeş bu arkadaşlarımız" diyordu. Seni alkışlayan otlar bile seni bu sefer yalanlar. "Beni yapraklar bile alkışladı" dediğin yapraklar kaktüse kostüm olmayı göze alırlar da senin bu yalanını kabul etmezler.
Sen ot biçmeyi git Yasin Börü'nün annesine sor. Oğlunu ayağındaki benden teşhis edecek kadar katledenler ot değil hayat buduyorlar. Sen git Şehit Necmettin Öğretmenin annesine sor çapayı sizlerin yüzüne evlatlarının kanlı gömleklerini fırlatmamak için nasıl çapalıyorlar gör!
Ukalaca kurduğunuz cümleler antrikot görünümlü musakka gibi. Çiğ cümle yemiyoruz!
Siz ah etmiyorsunuz diye PKK diyemiyorsunuz diye şehitlerin yetimlerini sizin hamakatle kurduğunuz cümlelere kurban etmeyeceğiz.
Sen sandığa ot biçiyorlar diyerek oy biçeceksin diye diktiğiniz tüylerin körü olmayacağız!