Anadolu’nun Homeros’u, Mezopotamya’nın cesur Dengbêji Yaşar Kemal, Türkiye’de ve yeryüzünün dört bir yanında, milyonlarca okurunu yetim bırakarak veda ediyor bugün.
Bugün büyük yazarımızı, ağabeyimizi, toprağa vereceğiz.
Bir yazar olarak tek arzusu vardı Yaşar Kemal’in. Her defasında daha iyi bir roman yazmak, daha iyi eserler üretmek. .
Her romanı, her eseri iyiydi, güzeldi ve büyüleyiciydi. .
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca okuyucuyla buluştu o eserler. Onlarca dile çevrildi.
Yaşar Kemal’in romanları yüzyıllara direnecek muhakkak, ve her yüzyılda milyonlarca okurla buluşmaya devam edecek.
Gerektiğinde iktidarlarla kavga etmekten çekinmedi Yaşar Kemal..
Bedel ödedi, ama muktedire, zalime boyun eğmedi..
Size bir sırrını açıklamama izin verin.
Yaşar ağabey, doya doya Kürtçe konuşmaya hasret gitti..
Kürtçe bilen dostlarıyla, birkaç kelime de olsa, konuşmaktan çok hoşlanırdı. Onunla buluştuğumuz her defasında bunu yürekten hisseder, ağlamaklı olurdum..
O anlarda, yeri göğü inleten kahkahasını basar, ‘Valla billah ez Kurdi zanım’ derdi..(Valla billah Kürtçe biliyorum.)
Türkçe edebiyat yaptı, eserlerini Türkçe kaleme aldı, ama Kürt diline de, övgüyle yaklaştı, bu dile konulan yasaklara, sürüp giden inkarlara, baskılara, en zor dönemlerde karşı çıktı , bu dille yazan Mehmet Uzun gibi romancılara destek verdi, ağabeylik yaptı.
Kendimi çaresiz hissettiğim zamanlarımda ona koşar, onunla buluşur dertleşirdik. Yanından her defasında yeni bir umutla ayrılırdım. Kürtçe bir atasözünü çok seviyordu. Tekrarlar dururdu bu atasözünü:
-Xwedê yeke deri hezar..(Allah birdir, ama binlerce kapı vardır-biri kapanırsa diğeri açılır-)
Yazacağı yeni romanların hayalini kurardı hep. Bilmem neden, sayısını bile söylerdi yazmayı düşündüğü yeni romanlarının. Beş roman daha yazacağım derdi, ama ömrü o kadarına yetmedi yazık ki..
Yaşar Kemal, romanlara, edebiyata adanmış bir hayatın sahibi oldu. Ama onu anlamaya yetmez bu. O, bir barış adamıydı.
Uluslararası barış projelerinde, dünya yazarlarıyla beraber çalıştı. Uluslar arası Barış kuruluşlarında Türkiye’den ismine en çok rastlanan yazar Yaşar Kemal’di.
Yargılandı, ölümle tehdit edildi, ama bu zamanlarda bile, yılgınlığa ve korkuya kapılıp, Türkiye’yi terk etmedi ve görüşlerinden bir adım bile geri atmadı.
Son otuz yılın barış mücadelesinin yükselmesinde ve onun hayata veda ettiği gün, silahlı mücadelenin bırakılmasına dair yapılan çağrıda Yaşar Kemal’in payı büyüktür.
Cumhuriyet’i kuranların, kör bir inat yüzünden, barışı geçen yüzyılın başında ıskaladıklarını düşünürdü.
Belki bundan, gönlü bu yüzyılda da barışın bir daha ıskalanmasına razı olmuyordu.
Yaşar Ağabey’in 2007 yılının Ocak ayında gerçekleşen ‘Türkiye Barışını Arıyor konferansında yaptığı konuşma şu sözlerle bitiyordu:
‘Ya gerçek bir demokrasi, ya hiç!’
Barışa ve demokrasiye adanmış bir hayatın adıdır Yaşar Kemal..
Bu yüzden belki, ‘Bu Bir Çağrıdır’ ismini taşıyan bir kitap yayınlayarak, Kürt ve Türk halkına bence kıymetli bir vasiyet bıraktı. Bu vasiyeti herkes okumalı ve ‘barışı bu defa ıskalamayacağız, rahat uyu sen’ diye Yaşar Kemal’e hep beraber söz vermeli ve büyük ustanın şu çağrısını hiç birimiz unutmamalıyız:
‘Ey Türk halkı, ey Kürt halkı, bu toprakların kültür zenginliği olan tüm halklar, sözüm hepinizedir. Yirmi yıldan fazladır, bu ülkede herkesin onuruyla, barış içinde yaşaması için çağrıda bulundum. Bu çağrıları bu kitapta toplayarak bir kez daha sesleniyorum.
‘Bugün bir umutsuzluk yeli ortalığı kasıp kavuruyor. Ben diyorum ki, bu yaraların sağılması bizim elimizde. Ülkemizin onurunu, ekmeğini, kültür zenginliğini kurtarmak elimizde. Gelin de doğru dürüst bir demokratik düzenin kurulması için aklımızla, yüreğimizle el ele verelim.
Bu bir çağrıdır
Sözüm sizedir..’
Bu dünyadan yıllar yıllar önce, Nazım Hikmet geçti, Pablo Neruda geçti, Fransa’nın vicdanı J.Paul Sartre geçti.
28 Şubat 2015 yılında, bu dünyadan Türkiye’nin ve yeryüzünün bütün iyi yürekli insanlarının vicdanı olan Yaşar Kemal geçti..
Sevgili ağabeyim, vefalı can dostum !
Uğurlar ola, yolun açık olsun!
Merak etme, Kürtler ve Türkler, senin destanlarının kahramanları halklar, bu defa başaracak, bu defa barış ıskalanmayacak!
Sana sözümüz olsun!