3 Temmuz 2011’de başlayan olayların üzerinden futbolumuz neredeyse ikinci sezonuna girmek üzere... Dünyada adalet bir, ama Türkiye’de adaleti sağlayacakların verdiği karar iki. Hakimler ve savcılar “Şike var, sahaya yansımış” diyor, ceza kesiyor, saygın işadamlarımızdan kurulu TFF ise “Yok” diyor. Buyurun buradan yiyin misali. Trabzonspor da hala hakkını istiyor.
Trabzonspor camiası, şampiyonluk yarışı yaptığı kadrosundan 6 futbolcusunu yani iskeletini kaybederek müthiş bir hata yaparken, bir de mahkeme salonlarında uğraşmak zorunda kalınca; geçen sezonki futbolu, onun karşısında aldığı puanlar, kurmaya çalıştığı kadronun alacağı puanların karşılığı değil.
Hem Şampiyonlar Ligi’ni hem Süper Lig’i, hem Ziraat Türkiye Kupası’nı ve de mahkeme salonlarını Trabzonspor camiası kaldıramadı. Hak ettiği şampiyonluğu isterken, koskoca bir sezon heba oldu. Bugün savcılarımızın açıkladığı, bizim de başından beri söylediğimiz gibi, Trabzonspor garnitür olarak bu sürece sokuldu. Bütün bunları bir kenara bırakmak gerek.
Yeni sezona başlarken Trabzonspor Şenol Güneş önderliğinde bazı hamleler yaptı. Geleceği düşünerek yerli futbolculara ağırlık verdi. Şenol Hoca sorumlulukları paylaşmak adına Giray Bulak hamlesi yaptı. Ve sezonu açtı. Benim tavsiyem Şenol Hoca’nın yabancı sayısı azalacak olduğundan dolayı yaptığı yerli hamlesinin arkasında durup bunları cesaretle oynatması gerekir. Yönetim de geçmişi unutmadan, geçmişe fazla takılmadan yeni sezonda başarılı olmak adına hamleler yapmalıdır. Zaten Trabzonspor en büyük adalet olan Allah’ın adaletinden alacağını almıştır. Artık bunları konuşmanın da bir gereği yoktur. Bizce Trabzonspor 8’inci şampiyonluğu alacak hamlelerde bulunmalıdır, bulanacaktır.
Yaşadığımız bu süreçte bir gerçek ortaya çıkmıştır ki; Türkiye’de her sporseverin dinlediği, seyrettiği ve okuduğu bütün medya kuruluşlarının, isimleri ne olursa olsun, bazıları hariç, Fenerbahçe medyası olduğu tamamen ortaya çıkmıştır. “Hak, hukuk ve adalet Fenerbahçe’nin lehine tecelli ediyorsa doğru, eğer tersine ise verilen kararlar yanlıştır” yayınını çok iyi uyguladılar. Ama sporseverler de gerçeği bu süreç içerisinde anladı. Bu da belki yaşanan süreçte bizler için önemli bir kazanç oldu.