Yaşam biçimlerinin benzerliği ve farklılığının insan ilişkilerini belirleyen temel faktörlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerçekten de insanlar giyim kuşam ve sosyal yaşam alışkanlıkları açısından benzer oldukları ile bir arada yaşama eğiliminde. Yaşam biçimi açımızdan farklı olduklarımızdan ise psikolojik ve sosyal olarak uzak kalma eğilimindeyiz.
Yaşam biçimi üzerinden sosyal ve siyasal ayrışmalar
İnsanların “biz” algısı çoklu şey üzerinden oluşabilir. Din, ideoloji, etnik kimlik, mezhep, sosyal sınıf vb. Yaşam biçiminin benzerliği ve farklılığı da “biz” ve “onlar” algısını şekillendiren faktörlerin en önemlilerinden birisi. Yaşam biçimi; oturulan mahalleleri, çalışılan işyerlerini, gidilen okulları, oy verilen partileri etkiliyor.
Kişinin kendisinin yaşam biçimi çatışması yaşaması
Yaşam biçimi farklılığına bağlı çatışma sadece toplumsal kesimler arasında yaşanmıyor. Aynı zamanda bireylerin zihin dünyalarında da yaşanıyor. Kişi sosyal açıdan tanımlanmış yaşam biçimleri arasında gidip gelebilir. Yani Fatih ile Harbiye çelişkisi sadece toplumsal düzeyde değil, iç dünyalarımızda da yaşıyoruz.
Aslında hayat biçimi açısından herkes bir düzeyde çelişki yaşayabilir. Fakat bazılarımız yaşam biçimi açısından daha tutarlı ve net iken, diğer bir kısmımız ise daha fazla gel git yaşar.
Yaşam biçimimizi belirleyen çok sayıda faktör var
Yaşam biçimi açısından tutarlı veya tutarsız olmayı bir çok faktör belirleyebilir. Doğuştan getirdiğimiz mizaç özelliklerimiz, yetiştirilme biçimimiz, yaşadığımız tecrübeler, inanç ve dünya görüşümüz, içinde yaşadığımız toplumun hali etkileşerek bizi ve yaşam biçimimizi belirliyor.
Halbuki normalde insanlar zihinsel ve davranış açısından tutarlı olmak isterler. Tutarsızlık gerilim yaşamamıza sebep olur. Bu sebeple de, ruhsal enerjimizin bir kısmını zihinsel çelişkilerini idare etmek için kullanırız. Bu tutarlılığı bazen başarır bazen de başaramayız.
İki dünya arasında bölünme
Şu türden öyküler nadir değil. Muhafazakar bir ailenin çocuğu, oldukça liberal bir yaşam biçim ve anlayışının esas olduğu okulda okuyor. Ev ve aile başka, okul ile arkadaşlarının aileleri bam başka. Çocuk iki dünya arasında sıkışıyor. Bir kısmı bu farklılığı yönetip bütüncül bir kimlik üretirken, bir kısmı ise iki dünya arasında bölünüyor.
Kimlik bölünmesi yaşam biçimi çatışmasına neden oluyor
Zihin bölünmesi rahatsızlığı (disosiyasyon) yaşayan kişiler, yaşam biçimi çatışmasını en güçlü yaşayan kesimlerden biri. Bir çok kimse farklı yaşam biçimleri arasındaki çelişkisini bütüncül işleyen zihin sayesinde kontrolde tutarken, zihni bölünmüş kişiler ayrışmış kişilikleri sebebiyle bu kontrolü kaybediyorlar. Sonuçta, farklı kimlikler farklı hayat biçimlerini sürdürebiliyorlar.
Farklı kimliklerin farklı hayat biçimleri
Bir alter kimlik sahici bir muhafazakar kimlik benimserken diğer bir alter kimlik ise oldukça liberal bir yaşam biçimi yaşamak isteyebilir. Örneğin bir kimlik hali alkol içmeyi onaylamazken diğer bir kimlik barlara takılabilir.
Bir kimlik kendini işkadını gibi algılayıp yoğun bir iş performansı gösterirken, diğer bir kimlik plaza hayatına isyan edip, bohem bir hayatın savunusunu yapabilir.
Bir alter kimliği işinde gücünde bir aile babası gibi yaşarken, diğer bir alter kimlik hovarda bir bekar gibi davranabilir.
Sonuç olarak, zihnin bölünmesi ve çoğul kimliğin oluşması tutarlı ve entegre yaşam biçimi yaşamamız önünde engellerden biri.