Yarın, muhalefet liderlerini bir araya getiren 6'lı masanın 2. Tur görüşmeleri başlıyor. Ev sahibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
İkinci tur başlamadan, masa ile ilgili dikkat çekici bir yeni atmosfer var.
1. Kol kırılır yen içinde kalır durumu bitti. Masanın nezaheti ve nezaketi, Kılıçdaroğlu ve Akşener'in köşeli çıkışları ile berhava oldu.
2. 6'lı masanın "ortak aklı" devreye sokup, Türkiye'yi özlem duyduğu parlak yarınlara götüreceğini allayıp pullayan Erdoğan düşmanı çevrelerde bir yılgınlık, bedbinlik, karamsarlık, şaşkınlık hâkim.
6'lı masaya büyük ümitler bağlayan medyada, belli yerlerde kümelenmiş yazarlarda bir panik ve endişe havası var. Alenen kimyaları bozulmuş vaziyette. İsimlerini verip polemik başlatmak niyetinde değilim.
Önce Kılıçdaroğlu ve Akşener'in köşeli çıkışlarını hatırlatayım.
Kılıçdaroğlu İzmir'de bir rest çekti: "Benimle misiniz, değil misiniz?"
Kendi partililerine söylüyor gibi yaptı ama algı öyle olmadı.
Akşener alınmış olmalı ki, Habertürk'te açtı ağzını yumdu gözünü. Kılıçdaroğlu'nun adaylık dayatmasına adeta patladı.
Üç şey söyledi: Bir, "6'lı masa noter değil." Yani biz Kılıçdaroğlu'nun adaylığını tasdik etmekle görevli değiliz.
İki, "Benim söylediğim bir şey daha var; kazanacak bir aday..." Yani Kılıçdaroğlu İYİ Parti'ye göre kazanacak bir aday değil.
Üç, "Aklı başında, devlet deneyimi olan, bugünkü tuhaflıklara müsaade etmeyecek bir aday." Yani Kılıçdaroğlu -dilim varmıyor- aklı başında değil, devlet deneyimi yok, bazı tuhaflıklara sebep oluyor- diyor.
Bu sözler kavgada söylenmez.
Ancak Akşener, satır aralarında bugüne kadar neden ortak bir aday bulamadıklarının sebeplerini de itiraf etmiş oluyor... Saydığı özellikleri taşıyan bir isim henüz bulamamışlar. Bilhassa "aklı başında" bir aday...
Gelelim, 6'lı masayı allayıp pullayanlara. Bunlar HDP'nin meşruiyeti ve Demirtaş'ın parlatılmasını da görev kabul etmişler takımı...
Evet, isim vermeden perişan hallerine dair yazdıklarını söyleyeyim.
CHP'den, çok dayatmacı açıklamalar yapıldı. CHP'nin o bildik tepeden bakan tavırları hortladı.
CHP, hem masada partiler eşittir diyecek, hem de Kılıçdaroğlu'nun adaylığının peşin peşin onaylanmasını isteyecek... Etik değil arkadaş.
6'lı masa bir ortak akıl zemini olarak kuruldu. Daha şimdiden masaya CHP dinamiti konuyor. Kılıçdaroğlu, isminin dayatıldığını görmüyor olamaz. Ama bir emr-i vaki zemini oluşmasına mani olmadı. Hatta memnun oldu gibi... Böyle giderse, tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna...
6'lı masadaki liderler iyi düşünsün. Tarihî bir hataya imza atacaklarına ihtimal vermek istemiyoruz... Şimdi dağılırlarsa, daha çok dağılırlar. Yok yok dağılmazlar herhalde...
Evet, durumu böyle yazıyorlar.
6'lı masanın bir ortak akıl zemini olmadığını bilecek kadar zeki insanlar bunlar. Ama nasıl desinler; "Erdoğan düşmanlığı muhalefeti bir araya getirdi. Ama görülüyor ki, bu masadan bir şey çıkmaz..."
Şimdi yarınki masada ne olur?
Ya "kol kırılır yen içinde kalır" tiyatrosuna devam edilecek.
Ya ortak bir aday ismi belirlenecek. Tabii seyreyleyin gümbürtüyü.
Ya da herkes kendi adayını çıkaracak.
Erken kalkan yol alır.
Cumhur İttifakı adayını Cumhur Başkanı Erdoğan olarak ilan etti ve hızla yol alıyor.
Haftalardır yaşananlar gösteriyor ki, 6'lı masadakilerin birbirlerine güvenleri yok, dostlukları hiç yok.
Birbirlerine güvenmeyenlere, millet neden güvensin?
Türkiye, Erdoğan düşmanlarının deneme tahtası değil.