Tallin’de Estonya ile oynarken, kulağımız Amsterdam’daki Hollanda-Macaristan maçındaydı.. Hem biz kazanacaktık, hem Portakallar, Macarlar’a çelme takacaktı.
Bu psikoloji altında mücadeleye yine de istekli başladık. Biz bastırdık, evsahibi ekip gol yememek için sahasına kapandı. Burak’ın ilk dakikada kaçırdığı yüzde yüzlük fırsat sanki gelecek gollerin habercisi gibiydi. Sol bekin yeni prensi Caner’in muhteşem ortasında havada kartal gibi süzülen Umut Bulut topu 90’a gönderirken yedek kulübesinde Terim’in sevinci görülmeye değerdi. Skor 1-0 lehimize döndükten sonra fark için saldırmadık. Kaza kurşunu yemek niyetinde değildik.. Tamamen kontrollü oynadık.. Rakibin beraberlik için üzerimize gelmesini bekledik. Planımız tuttu da.. Öyle boş alanlar bulduk ki.. İlk yarının son 5 dakikasında net fırsatlar yakaladık. Onlardan birini gole çevirseydik, mücadele erken bitecekti.
İkinci yarı A Milliler’in yapacağı tek şey vardı, bir gol daha bulup skoru perçinlemek. Aksi takdirde strese girecektik. Soyunma odasında Hollanda’nın Macarlar karşısında 4-0 önde olduğu haberi gelince sahaya fırtına gibi çıktık. Gökhan Töre’nin asistinde Burak Yılmaz adına yakışır bir vuruşla ağları havalandırdı. Bundan sonra maçı izlemek keyfe dönüştü. Her atakta golle burun buruna geldik. Biz oynadık, Estonya seyretti. Altın değerinde üç puanı cebimize koyduk..
“Maçın yıldızı kim derseniz?” hiç kuşkusuz Caner’di.. Ona ayak uyduran isimlerin başında Gökhan Töre geliyordu.. Sonrasında da Umut Bulut..
Son söz: Andorra ve Romanya galibiyetlerine Estonya’yı da ekledik. Avcı döneminde Dünya Kupası Play-Off şansımız %10’du. Şimdi % 90’a çıktı. Bayramın ilk günü Hollanda’yı Kadıköy’de yenersek Play-Off vizesini cebimize koyacağız. Ay-Yıldızlı ekibimizde bu hırs ve forma aşkı varken bunu da başaracağımıza hiç kuşkum yok. Artık mucizeye 90 dakika kaldı.
Ama küçük bir hatırlatma. Hollanda, evinde Macarlar’ı yenerken sanki bize “gözdağı” veriyor gibiydi. Fatih Terim, Estonya maçı öncesi ne demişti:
“1-0 olsun, bizim olsun”..
Ben de diyorum ki, Hollanda maçında yarım sıfır da bize yeter.