Arjantin çok dikkatli. Kazandığı toplarla ileriye hamle yapan, asla savunmayı bırakmayn futbol anlayışın sahaya yansıttı. Lavezzi sağ kanatan sürekli bindirmeleriyle Hollanda’ya sıkıntılı dakikalar yaşattı. Messi kendisini markaj yapan Hollandalı oyuncuyu peşine çekerek, Hollanda savunmasında boşluk yaratıp, Higuain ve Lavezzi’nin boşluklardan faydalanmasını sağladı.
Hollanda ise “kör kurşuna rastlamalıyım” misali ilk yarıda kendi futbolundan uzaklaşıp, Arjantin’e açık vermemek üstüne oyun kurdu. Bu da ilk yarıda Arjantin üstünlüğünü ortaya çıkardı. Alan savunmasını gayet iyi yapan Arjantin, Hollanda’ya oynanacak boşluk bırakmadı. Sneijder ayağına gelen topları mecburen yana oynamak zorunda kaldı. Robben ise depar atacak boşluk bulamadı. Böyle olunca futbol adına zevkli bir mücadele izleyemedik.
90 dakika boyunca uzatmaları da eklersek, söyleyeceğim bir şey iki takımın da savunmalarının mükemmel olmasıydı. Savunmalar da iyi olunca, maçta gol olmaması doğal oluyor. Bir de skor değiştirmesi beklenen Messi ve Robben gibi klas futbolcular maç boyunca aktif olmaması skora yansıdı.
Düşünün ki dünya devi iki takım yarı final maçı oynuyor. İkisi de bir gün evvel oynanan Brezilya’nın beklenmedik şeklindeki farklı yenilgisinin önünde kalıyorlar. Yani sütten ağzı yanmış yoğurtu üfleyerek yiyorlar..
Almanya’nın bu kupayı alacak güce sahibi olduğu ortada.. Hele Brezilya karşılaşmasına bir yorum yapmaya gerek bile yok. İnanılmaz bir zafer.. Bunun moraliyle finalde rakiplerini bekliyorlar. Hollanda ve Arjantin’in savunma futbolunu izleyenler şimdiden Almanya’yı şampiyon ilan etmiştir. Ancak futbolun ne kadar esrarengiz bir oyun olduğunu unutmamalıyız. Brezilya’nın 7 gol yediği bir turnuva olduğunu da kenara koyup, maçları öyle izleyip, analiz etmek gerekiyor.