Önemli olan dış güzelliği değil düş güzelliği bunu kabul edelim. Hakikat o kadar yalnız ki, herkesin hakikate teveccühünü düşlerde görmek bile güzel. Gözlerimizden çok gülüşlerimizi kısmaya başladık, kısılmış gülümsemenin adı acı tebessüm. Zavallıya acımanın ifademize katkısı işte "Acı gülümseme."
Dua, iyilik yoklaması; âmin demek buradayım demek. Bu dualar bizim kalbimize dokunurken, gargaracıların neden midesine dokunur?
Nedir bu tedavülden kalkmış vitamin hapı gibi suya cozlamanın sebebi. Nedir bu görgüsüzlüğü alçaklıkla baş göz etme halleri. Nedir bu sizdeki acizliğin zavallılıkla aromatik uyumunun sebebi?
Yeni Adli Yılın açılışında Cumhurbaşkanımız, Diyanet İşleri Başkanı ve Yargıtay Başkanının dua etmesi sizi niye ayazda kalmış At kuyruğu gibi gerdi ben biliyorum aslında.
Mangal keyfi için Meteorolojiye " Yağmur yağacak mı" diye soran yağdığında, Meteorolojiye kızan cücük zekânın yağmur duasından duyduğu rahatsızlıkta doz aşıldı, Yargıtay duası için şeriat devleti mi burası diyenlerin dozutmasıyla noktalandı.
Kendi topraklarındaki Türkiye Büyük Millet Meclisinin dualarla, hatimlerle, tekbirlerle açılmasına kör olanların göz devirerek duayı aşağılaması, bizzat bulundukları primitif bayık cahiller meclisinin rütbeli organizmaları olduklarına ne güzel delil.
Bağımlılığın her türlüsüne karşıyım lakin şeref, haysiyet, onur hariç.
Siz, yukarıda bahsettiğim tarz bağımlılıkla mücadele hattı var mı diyerek rehber karıştıran oluşumlarsınız.
Yeni Adli Yıl açılışını eski höykürmelerinizle kirletmeseniz malum temizlemesi zor oluyor.
O binanın önünde elleri semada görmek, eli arkasında adalete dayılık taslayanları yerin dibine doğru şahlandırmış.
Siz, o eski zamanlardaki boş savcılarınızla konuya hâkim olmayan hakimlerinizle bir duadan bir niyazdan bin hüküm çıkaranları özlediniz derdiniz bu.
Besmeleyle tekbirlerle Türkiye Meclisi açılıyor da duayla Adli Yıl açılışı niye olmasın. Siz ah siz, hep başa Sargıtay...