Ülkemizde bulunan radikal gruplar seçimi de fırsat bilerek ortalığı savaş alanına çeviriyor. Mala, Can’a zarar vermekte bir beis görmüyorlar. Son bir ayda ölen vatandaşlarımız azımsanmayacak bir sayıyı çoktan geçti.
Bu radikal grupların önderleri genelde, kanunsuz gösterilerde gençleri çocukları kullanarak gayelerine ulaşıyor ve sonra da ortadan kayboluyorlar. Can’a gelen zararı da olaylara teşne olan basını yönlendirerek kendilerine prim yapabiliyorlar. Geçen hafta olan Berkin evladımız da radikallerin güdümündeki gösterilere Ok Meydanından çıkıp 9km uzaklıkta olan Taksim’e “ekmek alma” uydurması ile gittiği söylenerek duygu istismarı yolu ile hem olaylar saptırılmış ve hem de yeni olaylara zemin hazırlanmıştır. Nitekim Ok Meydanı’nda bir evladımız daha Berkin çocuğumuz bahanesi ile yapılan izinsiz gösterilerde toprağa düşmüştür.
Radikal grupların çoğunun mekanı Ok Meydanı ve çevresi olduğu defalarca açıklandı. Pekiyi neden etrafı didik didik aramıyoruz?. Yoksa bazılarının dediği gibi orası “kurtarılmış bölge” midir?
Olaylar hızla yetmişli yıllardaki manzaralara dönüşmeden tedbirler alınmalıdır.
Yetmişli yıllarda da Devsol, Devgenç bezirganları üniversitedeki masum gençlerimizi birbirine vurdurmuşlardı. Seksenli yıllarda Sanayi Bakanlığı yapmış Şükrü Yürür arkadaşımız, yetmişli yılların kavga ortamında okudu. İri yapılı güçlü kuvvetli olan Yürür’ün cebine silah konulur, “Şükrü yürü” denilirdi. Şükrü Yürür bir müddet yürüdükten sonra arkasına baktığında kendisine yürü diyenler kaçmış. Çoğu kez de Şükrücüğüm dayak yiyerek yurda dönerdi. Aynı senaryoları şimdi radikal gruplar oynamakta.
Seçimlere iki hafta var, ortalık hergün biraz daha karıştırılıyor. Yeni içişleri bakanı çok laf az iş mottosu ile çalışma prensibini benimsemiş olsa gerek. Bu ülkede Sosyal medya takipte, radikal grupların elebaşıları da takibe alınsa hiçbir gösteri savaş alanına döndürülemez. Barışçıl gösterilere sonuna kadar müsamaha edilmeli ama kanunsuz gösteriler ile etrafın yakılıp yıkılmasına asla müsamaha edilmemelidir.
Ben vergi veren biri olarak ödediğim vergilerin, hiçbir nebze olsun vergi vermeyen radikal gurupların insafına terk edilmesini istemiyorum. Her tarafta kameralar var, kimler tahribatta bulunuyorsa onlardan zarar tahsil edilmeli. Çocuklar kullanılıyorsa zarar ziyan ebeveynlerinden tahsil yoluna gidilmelidir. Hukuki düzenlememizde imkan var, ama davaları kısa süreli hale getirmek gerek.