Geçen hafta göndereni belli olmayan bir sarı zarf getirdi kargo. Önce tereddüt ettim alıp almamakta. Ama belki göndericisi unutmuştur hüsnü zannıyla kabul ettim.
Açtığımda gördüm ki unutma falan değil, isimleri görürse alıcı belki kabul etmez düşüncesiyle gönderen özellikle gizlenmişti.
Zarfın içinden 16, 17, 20 ve 21. dönem TBMM başkanlarına ait bir gönderi ve ilişiğinde daha önce bazı eski vekillerle yaptıkları 17 Ocak 2017 tarihli bir basın açıklaması çıktı.
***
Altında İ. Kaya Erdem, Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Çetin ve Ömer İzgi beylerin isimleri yazılı, imzasız ve mühürsüz bir mektup.
Referandumda HAYIR cephesine destek vermek için eski vekillerden imza topluyorlarmış bu dört sabık başkan.
Hikmet Çetin’ibir kenara koyarsak diğer üçünün geleneğinde başkanlık sistemini savunan liderlerin varlığını bilmeyen yok.
Fakat öyle anlaşılıyor ki dertleri sistem falan değil dertleri başka.
***
Dertlerinin ne olduğu 17 Ocak 2017 tarihinde yaptıkları basın açıklamasının baş kısmında yer alan ‘Bizler anayasanın başlangıç kısmında yazılı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine özüyle ve sözüyle bağlı kişiler olarak’ cümlesinden anlaşılıyor.
Darbecilerin kaleme aldığı ve vesayet sisteminin özünü teşkil eden aklı başında hiçbir demokratın kabul etmeyeceği başlangıç bölümüne özüyle bağlı olmak demek demokrasinin temel ilkelerine değil vesayetin demokrasiyi rafa kaldıran baskılarına bağlı olmak demektir!
Yani en genci 80 yaşındaki bu dört sabık başkan, darbe anayasasını ve felsefesini darbeyi püskürten meclisin anayasasına tercih etmekte, eski milletvekillerini de kendi vesayetçi emellerine hizmet ettirmek istemektedirler.
***
‘Hayır’gerekçeleri ise mevcut darbe anayasasını tercihten başka bir muhtevaya sahip değil.
Yapılan değişiklik ile meclisin yasama gücü yürütmenin inhisarından kurtulurken bu sabık başkanlar, ‘meclisin elinden yasama yetkisinin alındığı, anayasal denetim yolarından mahrum edildiği’ yalanına başvurmuşlar.
Yapılan değişiklik ile meclisin yasama gücü artırılırken ve kuvvetler ayrımı mevcuda göre daha da güçlendirilirken, ‘kuvvetler ayrımının yasama aleyhine bozulduğu’ yalanına tevessül etmişler.
Bir de HSK yapısının kimler ve neler olduğunu belirtmedikleri bağımsız kurullar tarafından düzenlenmesini teklif eden muğlak bir teklif getirmişler.
***
Bu dört sabık başkan öyle anlaşılıyor ki vesayet sisteminin ortadan kalkmasıyladarbeci zihniyetin milli irade üzerindeki etkinliğini yitirmesinden son derece rahatsız oluyorlar.
Mevcut anayasanın değiştirilmesi bir yana tamamen kaldırılması gereken başlangıç kısmına sığınarak demokrasi diye bir dertlerinin olmadığını açık etmişlerdir.
Hadi herkese gönderiyorsunuz da bana niye gönderiyorsunuz?!
Ben ki yıllardır başkanlık sistemini savunmuş ve mevcut meclis başkanı İsmail Kahraman bey ile 5 sene önce hazırladığımız başkanlık sistemini esas alan bir anayasa taslağının sekretaryasını yapmış ve savunmuş bir insanım, sizin gibi darbe anayasasını tercih edenlere neden destek vereyim?!
Kusura bakmayın yanlış yoldasınız!
Daha sert ifade kullanmıyorsam yaşınıza hürmettendir!