Eğer VAR sistemi olmasaydı, dün gece atılan goller bal gibi geçerli sayılacaktı. Çünkü Cüneyt Çakır, hepsinde santrayı göstermişti. Demek ki neymiş... VAR iyi bir şeymiş!
***
Kasımpaşa topu Beşiktaş’a bırakmış gibi görünüyordu ama, oyunun ipleri kendisinin elindeydi. Atakları hem daha seri, hem daha tehlikeli ve hem de daha organizeydi. Neyi, nasıl, niçin yapması gerektiğinin ya da yaptığının bilincini taşıyordu.
Birlikte açılıyor, birlikte kapanıyor; ne yapıyorlarsa birlikte yapıyorlardı.
Aslında yediği gollere bakıp, Beşiktaş’ın çok kötü oynadığını söylemek; o kadar da doğru ya da sağlıklı değil... Tek fark şu: Fena değillerdi ama, rakibi onlardan daha iyiydi.
***
Ama arada acemilikler vardı. Dorukhan’ın gol sevinci yaşarken kendini sakatlaması, (Üstelik daha maçın çok başında) mecburen oyundan alınması; kabul edilebilir bir şey değil. Hocasını ters köşeye yatırdı.
Sadıku”nun topun gelişine sert volesi, harika bir gol getirdi. Zaten topun gelişine vurduğunuzda, şayet kalecinin üzerine gitmiyorsa; kaleyi bulan her şut büyük oranda gol olur.
Kasımpaşa’nın attığı ikinci gol ise, kale önü karambolü sırasındaki savunma hatalarından geldi. Önlenebilirdi...
Bir ara Trezeguet’nin Necip’e bacak arası yapıp, soldan kaçarak topu yakalaması; savunmanın çaresizliğini anlatan ibretlik bir pozisyondu.
***
İkinci yarı için Fatih Aksoy’un devreye sokulmasını, doğrusu hiç anlamadım. Acemiyi kurtarıcı diye oyuna alırsan, böyle neden olduğu penaltıyla takımı yatırır.
Gerçi Beşiktaş ikinci yarıya golle başlamıştı ve iyi de gidiyordu ama, genç işi hata; pahalıya patladı.
Sonrası malum...