Atatürkçü/Kemalist güruh Müslüman Anadolu halkını film ve televizyon dizileriyle tahkir ve terbiye ederdi. Hakim unsur onlar olduğundan bizleri kategorize etme hakkını da kendilerinde görürlerdi. AK Parti iktidarında bu durum nispeten azalsa da uzun süredir devam etmiştir. Mevzu yine kültürel iktidar mevzusuna geliyor.
TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan bazı diziler, kültürel iktidarı elinde bulundurduğunu sananları oldukça kızdırdı. Bu dizilerden ilki "Gassal" adlı diziydi. Bir köydeki gassalın hayatının anlatıldığı diziye, ölümü hatırlatıyor diye tepki gösterdiler. Yıllar önce de Zincirlikuyu Mezarlığı'nın kapısında "Her nefis ölümü tadacaktır" âyetinin yazılmasına yaygarayı koparmışlardı. Neymiş, Türkiye'nin en işlek caddelerinden birine ölümü hatırlatıcı bir yazı konulamazmış. Hiç ölmeyecekmiş gibi hayvandan daha aşağı bir hayat sürdüklerinden mutlak sonlarının üzerini örtmeye çalışıyorlardı. Lakin kaçınılmaz son, o gün tepki gösterenlerin çoğunu üzerine yıllar içinde toprak örtüldü, diğerleri de sırasını bekliyor, nitekim her fani gibi!
Tabii'nin malum güruhu zıplatan bir dizisi de Cihangir Cumhuriyeti oldu. Dizide adeta, İstanbul'un Cihangir semtine sıkışmış, kendilerini dev aynalarında gören 'sanat' camiasının kasvetli cüce ruh dünyaları anlatılmış. Dışarıdan renkli ve heyecanlı görülen ama gerçekte binbir ayak oyunun oynandığı, ne yaparlarsa yapsınlar tatmin edilememiş ruhlar. Birkaç dakika mesafedeki Zincirlikuyu'ya, tepki gösterdikleri âyetin altından geçip gömülmek için sıra bekleyenler... Dizide, karşı mahalleye yaranmaya çalışan ama yaltaklandıkları tarafından hep itilip kakılan tip de güzel işlenmiş!
Gelelim Atatürkçü/Kemalist güruha ayna tutan Yankı dizisine. Dizi mezkûr güruha muazzam rahatsızlık verdi. Henüz ilk 2 bölümünü seyrettim. Açıkçası 28 Şubat darbe döneminin tüm melanetini yaşamış benim gibi birisi için diziyi bitirmek zor. Diziyi seyrederken, bilfiil içinde olduğum hadiseleri tekrar yaşadım. Atatürkçü/Kemalist güruhun niçin paranın peşinde olduğu da güzel işlenmiş. Bizim kesimde yanlış bir anlayış yayılmıştı. Sanki 28 Şubat darbesini Atatürkçü/Kemalist güruh para için yapmıştı. Oysaki para zaten onların elindeydi. Parayı elinde tutan ülkenin yaşam yönünü de belirleyendi. İktidarın sahibiydi. Nitekim dizideki Teoman karakteri üzerinden bu husus çok güzel anlatılıyor. Sermaye "irticanın" eline geçerse onların istedikleri yaşam tarzı da ülkeden silinecekti. Bunun korkusunu yaşıyorlardı.
Başörtülü talebe Elif karakteri de o dönemin gençlerindeki idealizmi göstermesi bakımından güzel olmuş.
O melun dönemi yaşamamış ve bugünkü rahat ortama nasıl ulaşıldığının farkında olmayan günümüz gençleri için de Yankı dizisi bir belgesel hüviyetinde olduğundan sürekli gündemde tutulmalı.