Açıkçası beni ismiyle kendisine çekmişti. Bir toplantılarına katılmış, buradaki notlarımı da sizlerle köşe yazımda paylaşmıştım. Yer darlığından o gün tarif verememiştim ama sözüm söz! İşte karşınızda Yağmur Böreği.Bilinçsiz ve eksik eğitimle toprağı hoyratça kullanıyoruz. Kuraklık, küresel iklim değişikliği kapıya dayandı. Dünyada bugün 12 milyar insana yetecek kadar yemek üretiliyor. Oysa 7 milyar kişiyiz. Bu iki kat üretime karşın, dünyada 800 milyon kişi açlık çekiyor. Dengesiz dağılım bir tarafa, yanlış beslenme sebebiyle dev gibi büyüyen sağlık sorunları hak getire. Tüm bunlar açıkça gösteriyor ki yemek konusunda açgözlüyüz ve üretim-tüketim konusunda ciddi yanlışlarımız var. Bazılarımız ise raydan çıkmak üzere olan bu treni doğru sürmeyi hedefliyor. Yağmur Böreği’nin kurucusu Ayfer Yavi de onlardan biri. Yağmur Böreği, Slow Food Hareketi’nin Türkiye’deki ayaklarından biri. Peki Slow Food Hareketi nedir? Yağmur Böreği kimdir? Gelin bu insanları yakından tanıyalım, sonra da sözümüzü tutup bu isme hayat veren böreğin tarifini paylaşalım.
1986 YILINDA KURULDU
Ayfer Yavi, 2007’de Açık Radyo’da Yağmur Böreği adında bir yemek programı yaparken Carlo Petrini’nin Türkiye’ye geldiğini duyuyor ve onunla bir röportaj yapıyor. Carlo Petrini, fikirlerini hayata geçirmek üzere 1986’da yola çıkan, geleneksel yemeklerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına kendini adayan, Slow Food Hareketi’ni başlatan gazeteci, sosyolog. Yavi, onunla tanıştığı gün için “O gün hayatım değişti” diyor ve Petrini’yi “Hayat felsefemin kahramanı o” diye tanımlıyor.
Yavi, Petrini ile tanıştıktan sonra Slow Food Hareketi’nin nasıl yürüdüğünü öğrenmeye başlıyor ve şu an 70 resmi üyesi olan Yağmur Böreği adlı birliği kuruyor. Yağmur Böreği, hızla tükenen ve yozlaşan geleneksel tatlarımız ve üretimimlerinin korunması, gelecek kuşakların bilinçlenmesi adına tüm diğer Slow Food birlikleri gibi projeler geliştiriyor, hayata geçiriyor. Toplam bin 500 ilköğretim öğrencisinin faydalandığı ‘Tohumdan Sofraya’ adındaki eğitim projeleri en önemlilerinden biri. Beşiktaş Belediyesi sponsorluğunda ve ÇEKÜL Vakfı tarafından desteklenen bu program, İtalya Slow Food tarafindan Türkiye’de resmi olarak kabul gören ilk eğitim projesi olma özelliğini taşıyor. Bunun yanı sıra yerel ve semt pazarlarının korunması adına çalışmalar yapıp bilgileri envarterliyor, yerel yemek kültürü ve yerel tohumlarımızın korunmasını amaçlarken elbette GDO’ya “Hayır” diyorlar.Yağmur Böreği sitesinden de takip edebileceğiniz organizasyonlarda genellikle mübadele yemeklerini paylaşıyorlar. Yavi “Bu yemekler bizleri ayrıştırmıyor, tam tersine bizleri birleştiriyor” diyor. Emin olun onların sofrasındaki yemeklerin tümünün bir hikayesi var...
Arnavut usulü kolay pırasa böreği
Balkan kültürü, yemeklerinin piştiği ama ne yazık ki dilinin öğretilmediği bir evde büyüyen Ayfer Yavi, için Arnavut demek pırasa demekmiş. Böyle olunca Selanik doğumlu annesinin börekleriyle Berat doğumlu babamın pırasa sevdası mutfak kokularına da karışmış. El açması pırasa böreği de iş hayatının girdabına girince mahalle yufkacısından alınan hazır yufkalarla şekillenmeye başlamış.
Malzemeler: l 4 yufka l 125 gr tereyağı l 2 yumurta
İçi için: l Yarım kg pırasa l 1 yumurta l 1 çorba kaşığı tatlı biber salçası l kırmızı pul biber l karabiber l tuz.
YAPILIŞI: Kıymayı teflon tencerede önce yağını bırakması için kısık, sonra orta hararetli ateşte devamlı karıştırarak kavurun. Kıymanın rengi pembeleşince ince doğranmış pırasa, tuz, kırmızı pulbiber ve karabiberi ekleyin.
Pırasaların rengi dönünce tencerenin altını kapatıp kenara alın, içine bir yumurta kırın ve hızlıca çırpın, soğumaya bırakın. 125 gr yağı eritin, kaynamamasına dikkat edin. Sıcakken içine yumurtaları birer birer kırarak hızlı bir şekilde karıştırın. Yağ sıcak olduğu için yumurtalar hızlı karıştırmassanız pişebilir.
Yufkaları üst üste düz bir zemine yayın. Ortadan ikiye kesin. Yarım ay şeklini alan yufkaya 1-2 yemek kaşığı yağlı yumurtalı iç karışımı mutfak fırçası yardımıyla iyice sürün.
Özellikle yarım daire şeklindeki kenara açılmasını onlemek için iyice yedirin. Uzun kenarına boydan boya hazırladığınız pırasalı kıymalı içi yayın. Yufkayı geniş tarafından başlayarak rulo haline getirin. Patlamamalarına dikkat ederek, önceden yağladığınız fırın tepsisine gül şeklini vererek dolayarak yerleştirin.
Pırasalı içi paylaştırarak yufkaları aynı şekilde rulo halinde gül göbeğe kaldığı yerden dolamaya devam edin. Kalan yumurtalı, yağlı karışımı hazırladığınız böreğin üzerine fırçayla sürün. Böreğinizi çörekotu veya susamla süsleyin. Önce 200 derecede 10 dakika daha sonra 170 derecede üzeri kızara kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin.
Yapılış yılı 1925
Yıl 1925... Ayfer Yavi’nin dedesi Selanik mübadili Hüseyin Efendi İstanbul topraklarına ayak basalı bir yıl olmuş. Büyük şehirde yaşamak istemeyince Silivri yakınlarındaki Çanta Köyü’nde Rumlardan kalan koskoca bir köşk ve ekip biçeceği araziler verilmiş kendisine. Hüseyin Efendi, bu yeni toprakları tanımak, verimini artırmak için uğraşmış. Yaz aylarında haftalarca yağmur almayan yörede halkın çıktığı yağmur duası sonrası, duaların kabulü için dağıttılan bu börekler (yağmur börekleri) torununun içinde yer aldığım uluslararası hareket Slow Food’un birliklerinden birinin ismi oldu.
Malzemeler: l 1 kg kepeği alınmamış un l 1 tatlı kaşığı tuz l 200 gr tereyağı l 3 yumurta l 1 bardak süt l Aldığı kadar su
YAPILIŞI: Malzemeleri karıştrın ve tereyağının yarısını da ilave ederek gevşek olmayan bir hamur yapın. Hamurun üzerine nemli bir bez kapatıp iki saat dinlendirin.Mandalina büyüklüğünde bezelere bölünen hamuru oklavayla açın. İyice ısınmış olan sacın üstünde kalan tereyağından sürerek altı-üst pişirin. İçine istediğiniz malzemeyi koyarak servis edebilirsiniz.