Hani bu ülke borç batağındaydı. Hani ekonomi iyi yönetilemiyordu.
Partilerin seçim bildirgelerine bakınca hazinenin ağzına kadar dolu olduğunu anlıyoruz.
Kimse borç ödemekten bahsetmiyor.
Ver Allah ver.
De nereye kadar.
CHP asgari ücreti 1500 lira olarak açıkladı.
HDP durur mu, 1800 liradan açtı başlangıç fiyatını.
Elinizi tutan yok.
Neden alt limit 3000 lira olmadı açıkçası meraklanıyorum.
Gel de Demirel’i hayırla yad etme.
“Ne veriyorlarsa 5 fazlasını veriyorum” meşhur cümlesini siyasete kazandıran Demirel’den de mi ilham almadılar?
Tüm bu vaatlerden “ne veriyorlarsa ben daha fazlasını veriyorum” populist yaklaşımının ülkeyi ne hale soktuğundan haberdarız.
Koalisyon dönemlerinden, 70 cent’e muhtaç olduğumuz günlerden, IMF kapılarında bekletilmekten kurtulduk sanıyorduk ki, ülkenin ana muhalefeti ve baraj altı partisi bizi yeniden o günlere döndürmeye çalışıyor.
Üstelik bunu da çok matah bir şeymiş gibi pazarlıyor.
O günleri hatırlamayan genç seçmenler yaşananları Google’dan da öğrenmek istemezlerse, hemen kapı komşumuz Yunanistan’a baksınlar.
Kurtarıcı olarak gelen Çipras, asgari ücreti 700 Euro olarak vaadetmişti seçmenine.
Popülist yaklaşımla kazandı da seçimi. İktidara gelince kazın ayağının öyle olmadığını, bol keseden vaatlerde bulunmakla, bunu gerçekleştirmenin aynı şeye tekabül etmediğini anladı. Bakanlarından biri “Sizi kandırdığımız için özür dileriz” bile dedi.
Olmaz ya. Hadi bizim muhalefet de iktidara geldi diyelim. Biz seçmenlere söyleyecekleri ilk söz özür dilemek olacak. Bunu da yazın bir tarafa.
Muhalefetin ekonomi politikaları tel tel dökülürken, diğer vaatleri de ondan aşağı kalır değil.
Bakmayın siz CHP yandaşlarının zil takıp oynamasına.
Geçmiş 9 seçimi hatırlayın.
Her seçimde “CHP bu kez iktidara geliyor” dediler, 9 kez yalancı çıktılar.
30 Mart seçimlerinde “Ak Parti %35 alacak, Erdoğan ülkeyi terk edecek” yalanına inanan göbekten CHP’li gazetecilerin sonuçlar açıklandığındaki yüz hallerini bu seçimde bir kez daha göreceğiz. Emin olun.
HDP’yi baraj üstü tutmak için sürekli gazlamakla meşgul, CHP’li yüzlerine HDP maskesi takanlar ise o maskenin ardında yine hezimeti yaşayacaklar.
O çok sevdiğiniz HDP’yi “Vicdani ret” hakkını seçim bildirgesine koyduğu için alkışlıyorsunuz da, “Doğudakiler bu hakkı terör örgütü PKK’ya “asker yazılırken” de kullanabilecekler mi?” diye HDP’ye neden soramıyorsunuz?
Cilanın dökülmesinden mi korkuyorsunuz?
Elindeki mühürü CHP ve HDP arasında götürüp getiren seçmen hiç tereddüt etmemeli. CHP’ye basın geçin. Zira CHP 90 küsür yıl sonra arkasına askeri almadan, karanlık vesayet odaklarına kapılanmadan ağır aksak da olsa bir şey yapmaya çalışıyor. Ak Parti’nin CHP’ye öğrettiği bu tutum Türk demokrasisi adına sevindirici.
“HDP barajı aşmazsa kötü olur” diye de düşünmeyin.
Tüm Türkiye’yi kapsayacağım diye yola çıkan ama silahların gölgesinden bir türlü kurtulamayan, kurtulmak istemeyen HDP asıl bu şekilde barajı aşarsa kötü olur.