2013 Berlin Film Festivali Altın Ayı ödüllü Çocuk Pozu, aile içi ilişkilere sıradışı bir gözle bakan, her bakımdan mükemmeli yakalayan bir film.
Altmış yaşlarında bakımlı bir kadın... Arkadaşına bir erkekten dert yanıyor. Artık onu hiç dinlemiyor ve ihmal ediyormuş. Otomobilinden dışarı kovmuş, hem sözlü hem fiziksel olarak! Herhalde sevgilisi diyorsunuz izlerken... Meğer oğluymuş! Müstehzi gülümsüyorsunuz bu psikanalitik gönderme üzerine. Çocuk Pozu, Şekspiryen bir trajedi misali alt metninde kara mizah barındırıyor.
Yeni Rumen sinemasının öncüleri arasındaki senarist Razvan Radulescu’nun kaleminden çıkan Çocuk Pozu, psikoloji ve etik, sosyolojik ve siyasi katmanlarıyla zenginleşmiş bir anlatı. Şeref Madalyası adlı filminden tanıdığımız 38 yaşındaki Calin Peter Netzer’in daha üçüncü filmiyle Altın Ayı kazanmasında olayı, karakterleri ve dönemi mükemmel betimleyen bu metnin rolü yadsınamaz. Filmin başarısındaki pay sahiplerinden biri de ilk kez başrolde izlediğimiz Rumen aktris Luminita Gheorghiu. Yani oğluna aşık, kontrol delisi bir anne Cordelia! Çocuk Pozu, Cordelia’nın bakış açısından anlatılan bir film. Çavuşesku yönetiminde kalburüstünde kalmayı becermiş, yeni düzene geçilirken kariyer yapabilmiş, sağ kalma içgüdüleri yüksek, her tür zorluğa hazırlıklı bir kadın. Oğlu Barbu, ona isyan bayrağını açmış ve evine almıyor. Cordelia ise temizlikçilerinden rüşvetle aldığı anahtarla evlerine girip ortalığı karıştırıyor! Cordelia’nın asıl sınır tanımaz tutumunu Barbu otomobiliyle hız limitini aşıp bir çocuğun ölümüne sebebiyet verince görüyoruz: Tanıdıkları araya sokan, polisi baskı altına alan, tanıklara rüşvet teklif eden Cordelia, oğlunun hapse girmesini önlemek için yasa, adalet, vicdan dinlemiyor. Çocuk Pozu, dört başı mamur bir karakter çözümlemesi sunuyor. Her sahnesiyle sarsıcı olmayı başarıyor.