Olay başka bir ülkede olsa, ‘Çoğunluğun azınlığa tahakkümü’... olur. ‘Demokrasinin ihlali’ olur... ‘Muhalefetin susturulması’ olur... Zaten bu ülkede de ‘Yetki gaspı’ diye nitelendi... ‘Tarihe kara leke’ dendi... Olay şu: Demokrat Başkan’ın Beyaz Saray’dan yaptığı üst düzey atamalar için Senato onayı gerekiyor. Cumhuriyetçi muhalefet de atamaları engelliyordu. Demokratlar 200 küsur yıldır görülmemiş birşeyi yaptılar ve muhalefetin atamaları engelleme hakkını ortadan kaldırdılar: Atama için nitelikli çoğunluk şartını değiştirdiler.
Bu saate kadar tıkanan, duran atamalar bundan sonra yalnızca iktidar partisinin oylarıyla geçebilecek. Muhalefet bu biçimde etkisiz kılındı, bertaraf edildi. Kıyamet de koptu. ABD demokrasisinin tarihi bir yara aldığı konuşuluyor.
Olay şu: Başkan yargıç atarken, kilit kurumların başına atama yaparken tek isim belirliyor, 100 üyeli Senato’ya yolluyor. Demokratlar’ın 53 Senatörü var. Cumhuriyetçiler’in 45. İki tane de bağımsız var, Demokratlar’la birlikteler. Yani durum 55-45. Ancak Cumhuriyetçiler kürsüyü ve gündemi başka meselelerle tıkayıp, atamanın oylanmasını önlüyordu. Yeterlik önergesi verip oylamaya geçilmesi için 60 oy kuralı vardı. Ve Demokratlar 60 oyu bulamadıkları için atama olmuyordu.
Şimdi Demokratlar 60 oy kuralını salt çoğunluğa indirdiler ve 51 oyla atamaları kendi aralarında geçirme yetkisine kavuştular.
İşte burada nükleer savaş çıktı. Çünkü Demokratlar bu adımla nükleer bomba attı. Cumhuriyetçiler de nükleer karşılık verecek, herkes ölecek, kurtulan olmayacak. Senato böylece Demokrat egemenliğine geçti. Temsilciler Meclisi de Cumhuriyetçiler’de. Meclisin iki kanatı birbirine düşman. Birinin ak dediğine öbürü kara diyecek. O zaman ne yasa geçer ne parlamento işler. Zaten düzgün işlemiyordu, yıllardır bütçe yasası çıkmıyordu. Ülke hâlâ geçici bütçeyle idare ediliyor.
Demokratlar’ın son içtüzük değişikliği, Amerika’nın en sevmediği durumu yansıtıyor: Oyun oynanırken kuralları değiştirmek, kale direklerini daraltmak... Sportmence bir hareket saymazlar, en büyük hakarettir. İsyan çıkarır.
Muhalefete engelleme hakkının verilmesi, tarafların bu durumlarda uzlaşması içindi. Ama uzlaşma çoktandır ABD Kongresi’nde bir hayal.
Çoğunluk partisi atamaları kendi başına geçirince ne olacak? Partizan atama yapacak. Partililer kilit yerlere atanacak. En büyük etki, yargıda. Bölge mahkemelerinde yargıçları Başkan atıyor. Partili yargıçlar atayacak... En büyük risk ise ABD Anayasa Mahkemesi için. Mahkemede Cumhuriyetçiler’e yakın 5 üye, Demokratlar’a yakın 4 üye var. Cumhuriyetçiler denk gelse, örneğin kürtajı yasaklarlar, ülkeye kaçak girip ABD ekonomisini sırtlamış Latin Amerikalı göçmenleri sınırdışı ederler. Anayasa Mahkemesi, şu ortamda Amerika’nın çehresini değiştirecek güce sahip... Demokrat başkanın bir üyeyi ataması, Anayasa Mahkemesi’ndeki dengeyi değiştirecek önemde. Gerçi son değişikliğin Anayasa Mahkemesi’ni kapsamayacağı söyleniyor, ama bu işler belli olmaz.
ABD Senatosu’nda atamalarla sınırlı da olsa, çoğunluk azınlığı hiçe saydı, iktidar partisi muhalefeti sildi... Tek parti tahakkümü yalnızca atamalarla sınırlı olduğundan, demokrasiye zarar sınırlıymış. Hem Cumhuriyetçiler başka yollardan da engelleme yapabilirmiş. Yarın Cumhuriyetçiler çoğunluğu alsa, oyun terse dönecek, Demokrat azınlık silinecek... Ama çoğunluk tahakkümü var mı? Var... Bunu Patagonya meclisinde yapsalar, kim bilir ne denirdi.
twitter.com/selimatalayny