CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, bir TV programında ezanın Türkçe okunmasını istedi.
Normalde Türkiye’de siyaset yapan bir partinin, ezanın evrensel okunuşu yerine, Türkçe okunmasını istemesi akılla, demokrasi ile din ve vicdan özgürlüğü, ibadet hürriyeti ile izah edilemez.
Nereden baksanız sakil, maraza çıkarma için bahane arama gayretkeşliği…
Ama CHP’nin yaptıklarına başka bir pencereden, zihniyet meselesi olarak bakarsanız garipsenecek bir şey yok.
CHP zihniyeti, baskıcı, dayatmacı, milletin değerlerini önemsemeyen, zorbalık zihniyetidir.
Ezanın “Allah’u Ekber” yerine “tanrı uludur” diye okutulması, 1932’de gündeme geldi, 4 Şubat 1933 tarihinde resmîleşti. Müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi.
Ezanın aslının değiştirilmesi milletin talebi değildi. Ezan Türkçe okununca insanlar sokağa fırlayıp destek gösterileri yapmadı. CHP’liler bile yapmadı. Dolayısıyla yapılanın demokrasi ile izahı mümkün değildi.
Milletimizin, ezanın aslı ile bir derdi yoktu.
Derdi olanlar; milletimizi dinden, camiden soğutmak isteyen zihniyet sahipleriydi.
18 yıl süren bu zulüm 16 Haziran 1950'de, Başbakan Adnan Menderes'in yoğun çabası ile sona erdi.
Milletimiz, ezan-ı asliyi büyük bir heyecan ve sevinçle karşıladı. Bursa Ulu Cami’de ikindi ezanı 7 defa okundu. Sultanahmet’te, Süleymaniye’de abdest alanlar gözyaşları ile ayağa kalktılar. Camiye girenler dışarı fırlayıp birbirine sarıldılar.
Menderes, milletin gönlünde taht kurdu.
Vesayetçi zihniyet bunu hazmedemedi ve Menderes’i asla affetmedi.
Rahmetli Menderes’in idam edilmesinin gerçek sebebi ezan-ı asliyi millete emanet etmesidir.
Eski Genelkurmay Başkanlarından İsmail Hakkı Karadayı, birkaç yıl önce TBMM çatısı altında, “Menderes’in en büyük kabahati Türkçe ezan yerine Arapça ezanı getirmesidir” dedi.
Bitmeyen kin, bitmeyen intikam duygusu…
Pekiyi CHP hem de bir seçim arifesinde akla ziyan, apolitik bir hamle ile niye yine Türkçe ezan istiyor.
Bu talep Ardahanlıların talebi olamaz. Yüreği yetiyorsa, saçmaladığına inanmıyorsa, Öztürk Yılmaz, Ardahan’da referandum yapılmasını kabul etsin. Bakalım Ardahanlılar, “Allah’u Ekber” yerine “tanrı uludur” denmesini mi istiyor?
Ardahan milletvekili Yılmaz, Arapça bildiği halde; “Ezan, Türkçe okunsun kardeşim! Ben anlayayım” diyor.
Hangi kelimeyi anlamıyorsun, söyle de bilelim.
Şurası da var. CHP içinden bazı isimlerin şahsî çıkışı değil bu.
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Ağustos 2017’de Ankara’da CHP’li belediye başkanları toplantısının açılış konuşmasında dikkat, “Cumhuriyet’in kazanımları”ndan bahsederken aynen şunları söyledi:
“22 Ocak 1932; ilk Türkçe kuran Hafız Yaşar tarafından Yerebatan Camiinde okundu. Kendi dilinden, vatandaşın anlayacağı dilden ilk Türkçe kuran 1932’de okundu. İlk Türkçe hutbe, altını çiziyorum ilk Türkçe hutbe Süleymaniye Camiinde 5 Şubat 1932’de okundu. Sen (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyor) Cumhuriyeti biliyor musun, inançlara saygıyı biliyor musun, insana saygıyı biliyor musun?”
İnançlara saygıdan bahsedene bakınız. Milletin inancını hiçe sayan birinin tutarsızlığına bakınız.
Hintliler çok şanslı. CHP zihniyeti Hindistan’da hâkim olsaydı Sih’lerin saçlarını sıfıra vurdurturlardı…
Bu meselede ben Saadet Partisi ile İyi Parti’nin duyarsızlığını dikkate sunmak isterim.
Ne oldu size? Ezanı Türkçe okutmaya kalkan şu CHP’ye bir tepki vermiyorsunuz, ayıp değil mi?
CHP ile yan yana yürümüyor, birlikte uçurumdan aşağı atlıyorsunuz…