Uzun Boylu Esmer Yabancı insan ilişkilerini ele alış biçimi ve mizahıyla tipik bir Woody Allen filmi. Film, sevdiğiniz bir manzarayı yeniden izlemek ya da sevdiğiniz restoranda yemek yemek tadında.
Pek çok karakterin çapraz ilişkilerinden oluşan girift film modeli Woody Allen’ın bütün maharetini sergilediği bir açık alandır. Genç senarist ve yönetmenlerin sıklıkla özendiği oysa akıllarından bile geçirmemeleri gereken modeldir bu! Ama Woody Allen bu model üzerinde ustalaşmıştır.
İki yıl gecikmeyle izleyeceğimiz Uzun Boylu Esmer Yabancı en iyilerinden biri olmamakla birlikte çok tipik bir Woody Allen filmi. Yönetmen, 2010 yapımı bu filmin üzerine Türkiye’de de gösterime giren Paris’te Geceyarısı’nı ve Nisan’da çıkan To Rome with Love’ı yaptı.
Birbirlerine arkadaşlık, aşk, evlilik, akrabalık ve iş ilişkileriyle bağlı karakterlerin gündelik hayatı, sıradan dertleri, gönül maceraları, küçük hırsları, büyük saçmalıkları Woody Allen prizmasından geçince renkli, hareketli, ilginç, komik bir yapıya bürünür. Allen’ın kaleminden ve objektifinden yansıyan Batı burjuvazisi ve entelijansiyası karikatürizedir, gülünçtür ama sahici ve insanidir. Uzun Boylu Esmer Yabancı’daki kimse yabancı gelmeyecektir izleyene. Hele Woody Allen sinemasının takipçisiyse!
Evrendeki fuzuli varlığımızı nasıl da önemsediğimizi, onu anlamlı kılmak için nasıl da çabaladığımızı anlatıp durmaktadır. Ki bu anlamlı kılma çabalarının başında sanat gelir! O sanat Woody Allen için okuduğu ve yazdığı metinlerdir, edebiyattır, dramadır. Çaldığı saksafon aracılığıyla cazdır, müziktir. İzleyip hayran olduğu ve bizzat yönettiği filmlerdir.
İLK SAHNEDE SHAKESPEARE
Uzun Boylu Esmer Yabancı’da bir tutam Hannah ve Kız Kardeşleri, bir tutam Alice, biraz Husband sand Wives, biraz Matchpoint ve başka birçok filminden izler var. Daha ilk sahnesinden itibaren Shakespeare var... Yaşadığı ilişkiden, evliliğinden sıkılan, işte ve aşkta yeni fetihlere heveslenenler var... Adından da anlaşılacağı gibi yönetmenin başka filmlerinde de mizahını yaptığı sihir ve fal merakı var... Alamet-i farikası olan akıcı diyaloglarından muhteşem kadrosuna varıncaya dek bir tür Woody Allen derlemesi, o yüzden sinemasının ana hatları üzerinden bu filmi düşünmeli.
Biraz kendini tekrar etmediği de söylenemez. Ama sevdiğiniz bir manzarayı yeniden izlemek, sevdiğiniz bir restoranda yeniden yemek gibi Uzun Boylu Esmer Yabancı’yı izlemek... Ne bulacağınızı biliyorsunuz ve ondan alıştığınız hazzı alıyorsunuz. Woody’nin fallarına inanmayın, Woody’siz de kalmayın!