Beşiktaş taraftarı dörtte dört yapan takımından çok memnundu. “Hiç kimse gitmez” sanılan sevimsiz Olimpiyat stadını tıka basa dolduruyordu. Takımın ve yandaşların coşkusu doruktaydı!
Bursa’daki 4. maçında Bursaspor’a karşı, Bursalıları da futbol adına mutlu eden bir çizgiye yükseldi. Alkışlarını aldı.
Bakın 5. maçta neler oldu:
Atatürk Olimpiyat stadındaki Galatasaray maçının biletleri tümüyle satılmışken, stada turnikeleri kırarak, üstlerinden atlayarak giren birileri oldu! Kim oldukları, bu hareketi neden yaptıkları kuşku vericiydi. 4 dakika uzatma verilmiş maçın 90+3 dakikası başlarken, tam Beşiktaş bir gol getirebilecek atışa hazırlandığında, sahaya birkaç yüz kişi daldı! Hakem içeri kaçtı, dönmedi. Olay o an oluşan bir taraftar patlaması gibi görünmüyordu. Bunu Devlet’in Bakanları da dile getirdi...
TFF olayı derinlemesine işlemedi. Beşiktaş kulübüne, bastı cezaları!
70 bin lira para, 4 maç seyircisiz oynama cezası verdi.
Teknik yönetmenini 3 maç tribüne çıkardı!
3-0 hükmen yenik saydı.
Ne konsantrasyon bıraktı ne motivasyon!
Sonraki 5 maçın bilançosu: 2 yenilgi, 2 beraberlik, 1 galibiyet!
İlk 4 maç 12 puan, ikinci 4 maç 4 puan! Ya da son 5 maçta 5 puan! 10 puan fire!
Bu bozuk sistemin bir ürünü değil mi?
Bir Futbol Federasyonu futbolu, kulüpleri korumak görevinde değil mi?
TFF bu asıl görevini ne zaman anımsayacak?
Kulüpler, tribündeki azgın densizleri, sorumsuzları, saygısızları nasıl bir yaptırımla adam edebilir?
Bu densizlerin belli bir gizli organizasyonun komutasında olmadıklarından nasıl emin olabilirsiniz?
Birileri birilerini yerle bir etmek için 5-10 edepsiz, kişiliksiz adam ayarlar, sahaya salıverirse milyonların gönlünü besleyen sevgi odağı kulüpler bu hallere düşüverecek mi?
Harcadıkları milyonlar yok olup gidecek mi?
TFF böyle bir durumu toparlamanın sorumluluğunu hiç hissetmeyecek mi?
Ve...
Taraftar kendine bir çeki düzen vermeyecek mi?
Söz gelimi Çarşı, sahaya giren densizlerin arasında kendi yandaşlarından birilerinin de bulunduğunu araştırdı mı? Varsa ne yaptı?
Beşiktaş kimliği olmasa, Çarşı kimliği olur mu?
Kimi taraftar ne zaman kaba güç kullanma salaklığı yerine, aklı koymayı yeğleyecek?
Taraftar, futbolcu, teknik adam, şan şöhret edinerek yöneticiler, medya, bir dolu yan hizmet kuruluşu... Hepsi, hepsi kazanıyor... Bir tek kulüpler batakta! Ve bellerine bellerine acımasızca vuruyoruz...
Bu nasıl iş?