Başlığa sığmadığı için aklımdan geçeni tam olarak bir daha yazacağım; “vurmak” çözüm olsa, dünyanın yüzyıllardır altın çağını yaşaması gerekirdi... İnsanoğlu binlerce yıldır vuruyor, yok ediyor...
Sevgili dostlar, konuyu fazla uzatmayacağım, bir Türk vatandaşı olarak “aklı başında sakin bir süreç devam ediyor” derken, gelinen bu nokta ve özellikle çok kısa da olsa kamuoyunun “vur-vuralım” şoku yaşaması bence üzücü...
Konu hakkında söyleyecek bir şey yok: VURMAK esas olsaydı, insanlık çoktan başka bir noktaya gelmiş olurdu... Parolamız “vurmak” değil, sevmek, sevmek, sevmek... “yaratılanı” YARATAN’ı çok sevdiğimiz için SEVMEK...
Not: Bu arada bazı internet sitelerinin her zamanki saldırgan tavrıyla ağzımdan çıkmayan lafları manşet yapmaları sonucu, MHP Genel Sekreter yardımcısı ve bazı milletvekillerinin “bir siyasi muhatapmışım gibi” hakkımda “hakarete varan” açıklamalar yapmaları ve sosyal medyada bir saldırı dalgası oluşması hatta şirket santraline tehditler yağması çok üzücü. Ben bunlardan asla korkmam ama “muhalefet güçlü olmalı ki; iktidar da güçlü olsun” prensibine inanan biri olarak, partinin ve vekillerin “doğruluğunu bile araştırmadan” bir gazeteciyi “siyasi muhatap” gibi hedef almalarına üzülürüm... Bugün cevap vermem, vermem de doğru değil, yarın öbür gün şartlar değişirse ne olur bilemem...
Son söz: Yapmayın Devlet Bey, Türkiye sizi böyle tanımadı... Böyle sevmedi...,
THY gibi 10 markaya ihtiyacımız var
Türkiye” 2023’te nasıl 2.5 trilyon dolara çıkacak” diyorlar? Son 10 yılda nasıl 250 milyar dolardan 750 milyar dolara geldiyse öyle demek prensip olarak doğru olmakla birlikte atmamız gereken önemli adımlar var...
Ne mi? En önemlisi “marka yaratmak” ve bu markaları küresel lige taşıyarak “piyasa değerlerini” ve ürettikleri katma değeri “en noktasına” taşımak... Daha açık yazayım; son 10 yılda nasıl THY dünya lideri olmak noktasına geldi ve nasıl yılda 15 milyar dolar ciroyu tek başına yaptıysa, aynı yöntem ile ciroları en az 3-10 katına katlamalı ve 9 yeni küresel marka yaratmalıyız...
Sevgili dostlar, bu şirketleri bulmak-keşfetmek inanın çok zor değil! Bu şirketler bugün belki gözümüzün önünde, belki fikir aşamasında, belki de başka ülkelerde. Bazı örnekler vereyim; Türkiye’den Aselsan, TPAO, MKE, Kömür İşletmeleri, Havelsan, Roketsan ve daha birçok şirket küresel lige taşınabilir... Yakından ve dışarıdan başka bir hedef göstereyim; Bosna Telekom gibi Avrupa’da yerleşik, potansiyeli büyük şirketler veya Almanya’da Türklerin girişimleri...
Sevgili dostlar, bunlar aklıma gelen ve ilk düşünce dalgası içinde saydıklarım... Evet, biz bunu yapabiliriz ve yapmalıyız... Bu noktada nasıl diyeceksiniz? Çok zor değil! “Ekonomik Küresel Değer Yaratmak” için “Akil Adamlar” komisyonu kurulacak ve bu insanlar Türk Devleti için araştırmaya, bulduklarını “danışmanlık ile yönetmeye” ve 10 yıllık “değer yaratma seferberliğini” kurgulamaya başlayacaklar... Bu isimleri nereden mi bulacağız? Benim yine örnek olması adına bir ilk önerim var; Hamdi Topçu. Yaptığı iş ortada. Son 10 yılda ekonomik mucizeyi her alanda sırtlayan daha birçok isim bulunabilir ve bu komisyon rahatlıkla kurulabilir... Haydi Türkiye 2.5 trilyon dolar hedef kolay değil, kolları sıvayalım ve başlayalım...
Zafer Çağlayan'a kulak verin
Türkiye’de bir ekonomi bakanı ilk defa çok cesur bir şekilde; “Türkiye Gümrük Birliği yüzünden zarar ediyor” açıklamasını yaptı! Bence peşine düşülecek, arkasından gidilecek bir açıklama...
Sevgili dostlar, Gümrük Birliği “Yerleşik Düzen’in-Bizans Sermaye’sinin” Anadolu birikimini “bastırmak-yok etmek” için kullandığı bir araç... Türkiye, aç artık gözünü ve asla girmeyeceğin, girmemen gereken bir “Hasta Adam’ın” gümrük bahçesinden kurtar kendini...