Galatasaray 5 gün içinde biri Süper Lig, diğeri Şampiyonlar Ligi’nde iki hayati maça çıkacak. Cumartesi günü ligde Antalyaspor’u konuk edecek olan Galatasaray 25 Kasım Çarşamba günü de Madrid’de Atletico Madrid ile mücadele edecek.
Kadro derinliğinin bu iki maçı kaldırmaya müsait olmadığı bir gerçek. Bunun arayışlarının da olmadığını söylemlerinden anlıyorum Sayın Hamza Hamzaoğlu’nun. Ama hata yapıyor. Unuttuğu bir şey var... İlk başarısızlıkta gidecek olan kendisi. İnsanlığı, beyefendiliği duruşu 10 numara... Ama yönetme, yönlendirme, oyuncu değişikliliği ve maçı okuma özelliğinin eksik olduğunu gözlemliyoruz. Bunu sadece ben değil Galatasaray taraftarının çoğu da böyle düşünüyor. Bu eksiklik kadro darlığından kaynaklı olabilir. Bir an önce scout’larını bu konuyla bilgilendirmeli, yönetimden de masaya vurup 3-4 futbolucunun Ocak’ta transfer edileceğinin sözünü almalı.
Hamzaoğlu’nun dünkü söylemlerinde futbolcularının arkasında durduğu bir gerçek. Doğru olan da bu. Sosyal medya ile ilgili açıklamalarını kabul etmiyorum. Çünkü sosyal medyadaki eleştirileri her ne kadar kabul etmese de etkilendiği bir gerçek.
Umut’un bana antrenmanda ne yaptığı hiç önemli değil. Umut’un bana sahada ne verdiği önemli. Ben olaya bu açıdan bakıyorum. Ama Umut iyi bir yedek, okey... Burak da yok... Çünkü hem morali bozuk hem fiziksel olarak hazır olmadığı söyleniyor. Galatasaray nasıl olacak da bu durumda hücuma çıkacak?
Gelelim Galatasaray’ın 5 gündeki iki hayati maçına... Antalyaspor, Rizespor kadar güçlü bir rakip. Cim-Bom’un Atletico maçına moralli çıkması, Süper Lig’de zirvede geriye düşmemesi ve Karadeniz’deki yenilgiyi unutturması için Antalyaspor’u geçmesi şart. Hamza Hoca’nın oyuncularını bu maça çok iyi motive etmesi gerekiyor. Ardından 25 Kasım’da deplasmanda Atletico mücadelesi var. Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkma hedefi olan Galatasaray’ın bu maçı da mutlaka alması şart. Yani kısaca bu iki maç Galatasaray’ın Süper Lig ve Devler Ligi’ndeki kaderini çizecek.