Havuç ve havuç suyu, daha antioksidan kavramının günümüzde olduğu gibi bir tutku haline dönüşmediği dönemlerden beri sağlığımız için popüler bir besin olarak bilinir. Ancak daha sonra daha güçlü ve etkili antioksidanların ortaya çıkması ile gündemden biraz düştü. 1992 yılında yayımlanan ‘Basel Çalışması’nda’ (İsviçre) 12 yıl süre ile izlenen gönüllülerde kan serumu karotenoit seviyesi düşük olanlarda iskemik kalp hastalığı (koroner damar yetmezliği) gelişimi riskinin arttığı (birbuçuk misli risk artışı) gözlemlenmiş. Yine 1994’te yayımlanan ve erkek gönüllülerin onüç yıl süre ile izlendiği bir başka çalışmada ise serum karotenoit seviyesi yüksek olanlarda koroner kalp hastalıkları gelişimi riskinin en düşük seviyelere indiği bildirilmişti. Özellikle bu çalışmalar karotenoitlerin kalp ve damar sağlığı bakımından önemine dikkat çekmişti.
Havuca turuncu rengini veren ve antioksidan etkili zengin karotenoit içeriği ile biliriz. Ancak zengin lif içeriğinin yanı sıra antioksidan etkili E ve C vitamini ve fenolik bileşikler (para-kumarik asit, klorojenik asit ve kafeik asitler) bakımından da dikkat çekiyor. Uluslararası sağlık otoriteleri kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi ve tedavisinde antioksidan etkili doğal ürünlerin kullanılmasını öneriyor. Bu hipotezden hareketle zengin antioksidan bileşen içeriğine sahip havuç suyunun kalp ve damar hastalarında risk etkenleri üzerinde etkili olup olamayacağı araştırılmış.
ERKEKLERDE DAHA YARARLI
ABD Teksas Üniversitesi’nde yüksek kolesterol ve trigliserit seviyesi tespit edilen 17 (8 erkek, 9 kadın) öğretim elemanı üzerinde yürütülen ufak bir klinik çalışma. Çalışmaya katılan gönüllülerin üç ay süresince her gün 450 mililitre (üç su bardağı) havuç suyu içmeleri istenmiş. Havuç suyu her gün taze olarak hazırlanıp katılanlara dağıtılmış. Kan örnekleri çalışmanın başlangıcı ve sonunda (90 gün sonra) alınmış ve biyokimyasal analize tabi tutulmuş. Yapılan analiz sonucunda kan serumu antioksidan durumunun belirgin bir şekilde arttığı (yüzde 20-25 civarında artış) gözlemlenmesine karşılık, lipit peroksidasyonunun azalmasına rağmen trigliserit ve kolesterol seviyeleri üzerinde belirgin bir etkinlik sağlayamadığı tespit edilmiş. Diğer taraftan muhtemelen havuç suyu içerisinde bulunan nitratlar, potasyum, diğer mineraller ve vitaminlere bağlı olarak, sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) yüzde 5 kadar bir miktar düştüğü görülmüş; ortalama 125’den 120 mm Hg’ya düşmüş. Çalışmada analizi yapılan kalp ve damar hastalıkları ve metabolizma değerlendirmesinde yararlanılan diğer kan değerleri (C-reaktif protein, glikoz, insülin, leptin, interlökin-1 alfa, albümin, HDL, VLDL, LDL, Apo A, Apo B) üzerinde ise herhangi bir belirgin değişim gözlenememiş. Bu arada deney bulgularında dikkati çeken bir husus, havuç suyunun erkeklerde daha yararlı olması.
Sonuç olarak, havucun insan sağlığı için yararlı bir sebze olduğu tartışılamaz, ancak bence havuç suyu içmek yerine bütün halde yemek daha yararlı. Çünkü lif içeriği bakımından zengin, özellikle iyi bir potasyum kaynağı. Dolayısıyla çalışmada gönüllülere havuç suyu yerine günde yarım kilo taze havuç yedirilseydi kanımca daha belirgin bir sonuç alınabilirdi.