Bass’tan önceki elçi Ricciardone, 17/25 Aralık yargısal darbe girişimi sırasında görevliydi.. Süreci fiilen o yürüttü.. Operasyonu kapalı kapılar arkasında AB elçilerine itiraf etmişti; “…İran'a uyguladığımız ambargoyu Halk Bankası ile kaldırdılar. Bunu engellemek için harekete geçtik. Bugünden sonra İmparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz..” dedi.. Bundan hemen önce de Kemal Kılıçdaroğlu ile büyükelçilik binasında görüşmüş, ABD ve CHP’nin süreci nasıl yürüteceğine dair yol haritası üzerinde çalışmışlardı.. Aynı dönemde Amerikan Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen de İstanbul’a gelmiş ve banka müdürleri ile ‘İran’ konulu bir zirve yapmış, resmi bir temasta bulunmadan ülkeden ayrılmıştı.. Bu hatırlatmayı neden yaptım?.. Çünkü bugün de farklı bir yöntem izlemiyor Amerika.. Yine büyükelçi başrolde.. Yine CHP ile koordineli şekilde hareket ediyor Amerika.. Herkes CHP Genel başkan yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın,“Hepimizi değil sadece AK Parti’yi cezalandırın..” anlamındaki sözlerine takıldı.. Oysa Yılmaz, daha büyük bir skandalın baş kahramanı aslında.. Geçen hafta, partisi adına Washington’daydı.. Hem Cumhuriyetçiler’le hem de Demokratlar’la bir araya geldi.. Bu ziyaret kapsamında, Amerikan hükümetinin, Pentagon/Dışişleri/Beyaz Saray ve Büyükelçilik tarafından istişare ile alındığını söylediği ‘vize kısıtlaması’ kararı, CHP adına Öztürk Yılmaz’la da istişare edildi.. Şimdi ‘ilk kez duymuş’ gibi davranmalarını anlamıyorum.. Merak ediyorum, Türkiye’nin karşısında kim olursa bu CHP, devletinin - milletinin yanında pozisyon alacak acaba?..
Metrobüs ve ulaşımda seçenek
İki gün üst üste Metrobüs hattında yaşanan kazalar nedeniyle, işe toplu ulaşım araçlarıyla giden İstanbullular büyük çile yaşadı.. Değerli dostlar iki metrobüs servisi seferi gecikse, hat üzerindeki bütün duraklar dolup taşıyor.. Çünkü dikey hatlardan metrobüse seferler durmuyor.. Minibüsler, metrobüs duraklarına yolcu taşıyor durmadan.. Yarım saat geç gelen metrobüse binmek için verilen mücadele ise anlatılacak, tarif edilecek gibi değil.. Metrobüs hizmete girerken, bazı hatlardan otobüs seferleri de kaldırıldı.. Dolayısıyla insanlar seçeneksiz bırakıldı.. Şimdi bazı noktalarda metro hattı çalışmaları yapıldığını biliyoruz.. Keşke parça parça yapılan raylı sistem çalışmaları bütün bir metrobüs yoluna paralel hale getirilse, orta ve uzun vadede metrobüsler kaldırılsa ve yol sivil araçlar için iki şerit daha kazanacak şekilde yeniden planlansa.. Fena olmaz mı?..
Magazin figürleri ve devletimiz
Gülben Ergen’in ‘Çocuklar Gülsün Diye’ projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı protokolün neden iptal edilmediğini sorgulamıştık geçen hafta bu sütunda.. O protokol iptal edildi.. 5 Milli Eğitim bakanı, 3 ortaöğretime geçiş sistemi, 2 üniversiteye giriş sınavı değişmiş.. Hazret hep pozisyonunu korumuştu.. Yardım yapmak isteyen yine yapsın yardımını.. Fakat fiili yürütücülüğünü devletin yaptığı bir iş için, neden bir magazin figürüne ihtiyaç duyuluyor, hiç anlamadım.. Neyse tam bunu konuşuyorduk, Hanımefendi sosyal medya hesaplarından şöyle bir mesaj paylaştı…Meğer, Gençlik ve Spor Bakanlığından aramışlar kendisini.. Engelli kızlarımızın başarı öykülerini röportaja dönüştürmesini istemişler.. Of yaa..
Tam Özkök’lük şarkı
Bir kaç gündür eşiyle tanışma yıldönümlerini kutladıkları için yazısı yok Ertuğrul Özkök’ün.. Dolayısıyla Nil Karaibrahimgil’in son single’ı ‘Vah ki Ne Vah’ hakkında yazamadı.. Şarkıyı açık söyleyeyim ben de beğendim.. Fakat Ertuğrul Özkök’ün dinleyince bayılacağına eminim.. Tek merakım.. Tam da eşiyle arasını yeni düzeltmişken, eski sevgiliye özlemi anlatan bu şarkıyı nasıl öveceği… Övecek kesin de bakalım nasıl övecek?..