Fenerbahçe’de hiyerarşik düzen bozuluyor mu? Van Persie oyuna alınırken bir resim gördük ki, hayretler içine düştük. Pereira bu takımın patronu. İstediği kadar şöhretli bir futbolcu olsun, oynatır, oynatmaz; kararına saygı duyarım. Yalnız Fernandao’nun son maçlardaki başarısız futboluyla olaylara bakacak olursak, ben olsam Van Persie’yi maçın belirli bölümlerinde oyuna almaz ilk 11’e koyardım.
Fernandao, ligimizin geçen sezonki gol kralı. Van Persie ise attığı gollerle hem Hollanda’da hem de Premier Lig’de Avrupa’nın en çok gol atan 3-5 adamından biri. Böylesine “back-raund”la tercih hakkı Van Persie olmalı idi. Her neyse; gelelim büyük resme..
Van Persie oyuna girerken Pereira’nın elinde kağıt-kalem kendisinin nasıl futbol oynayacağını, nasıl bir görev üstleneceğini anlatırken bir de ne gördük; Sol elinin şehadet parmağıyla Pereira’ya “Sen konuşuyorsun, ben senin yardımcılarından talimatı aldım” der gibiydi. Yetmedi, uzanan parmağı sanki “Sen kulübeye dön” der gibiydi. O ara afallamış bir yüz ifadesiyle Pereira, Van Persie’ye sadece bakakaldı. Daha sonra oyuna giren bu futbolcu Fenerbahçe’nin galibiyet golünü atarak Pereira’yı da kurtardı, takımı da. Şimdi kim bu resmin altını nasıl isterse öyle yazsın. Herkesin olaya bakış açısı farklıdır.
Benim bakış açım; Pereira teknik patronluğundan çok şey kaybetmiştir. Otoritesinin sarsılmış olması lazım. Maç sonrasında gazetecilere “Bana futbolla ilgili sorular sorun. Onun dışındaki olaylara cevap vermem. Ben futbol adamıyım” demesi garip. İyi güzel de, futbolcu ile aranda geçen diyalogda sen kaybettin sayın Pereira, sen kaybettin.
Gelelim Fenerbahçe’ye. Maçları kazanıyor kendi ligimizde. Avrupa’da nal toplamaya başladı. Fener’i Bursa karşısında beğenmedim. Savunma anlayışı amatör takımlar gibi. Nani’ye gelecek olursak, atmış olduğu ilk Fener golü usta bir futbolcuya yakışır düzeydeydi. 2. Fener golünde ise Hasan Ali’nin Van Persie’ye “al da at” dercesine pası bana göre maçın en önemli görüntüsüydü.