Sıraya mı girelim beyler bayanlar? Size zahmet vicdan numaratörünüzün yerini gösterin de sıra numarası alalım!
Siz hiç o rikkatli kalplerinizi bizler için titretmeyin, yormayın!
Numaramızı alıp bekleriz!..
20 yıldır bekleriyoruz...
Acelemiz yok, bekleriz!
Sizler, Müslüman Anadolu’nun ruh köküne düşman Ergenekoncusuna, Balyozcusuna, FETÖcüsüne ‘mağduriyet’ serenatları dizerken, o bet seslerinizi hücrelerimizden dinliyoruz, sıkıntı değil...
İnanın kulaklarımıza pamuk tıkamıyoruz!...
20 yıldır sert kapanan hücre kapılarını, ellerimize takılan zincir şakımalarını dinledik de sizlerin bet sesinizi mi dinlemeyeceğiz...
Aşkolsun!..
Açın gönlünüzü mağduriyet dolsun!..
Pek muhterem beyler bayanlar, vicdan numaratörünüzden sıra almadan önce derdimizi size arz edelim de, olur ya bize sıra geldiğinde “Yanlış yerden sıra almışsınız” demeyin!
Bizler, Müslüman Anadolu halkının 28 Şubat darbesine karşı desteklediği Ak Parti’nin iktidara gelmesinden rahatsız olup darbe planlayan Ergenekoncu ve Balyozcular’dan değiliz!
Ayıptır söylemesi bunların zulmüne karşı koymak için meydan yerine atılan bu toprakların evlatlarıyız...
Kusura bakmayın sizler gibi soteye yatıp havaya ıslık çalamadık!..
Yüksek müsâadenizle devam ediyorum...
Bizler, 15 Temmuz gecesi halka bomba atan, halkı tankla ezen Fetullahçı Terör Örgütü’nün kimlere hizmet ettiğini 20-25 yıl önce anlamış olmanın cezasını çekiyoruz!..
FETÖ de anladı onların kime hizmet ettiğini anladığımızı ve bizleri medya yoluyla ‘terörist’ ilan edip, polisi ve savcısıyla evlerimizi basıp hâkimleriyle zindanlara attılar...
Sizin nezdinizde yukarıda geçen ifadeler bizlerin FETÖ’ye attığı iftira olabilir ama bakın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu FETÖcü savcı ve hâkimler hakkında ne diyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı kuvveti içerisinde; organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, Devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren, örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalanan, kendinden olmayan herkesi düşman kabul edip kullanamadığı kişileri de düşman sayan, örgüte boyun eğmeyenleri ve farklı düşünen herkesi düşman görüp hedef hâline getirerek yargı kararları ile emniyet operasyonlarının hedefi haline getiren, istihbarat toplayan, operasyon kararı alan, emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararın icrasına başlayan, basın ve yayın üzerinden linç girişimi gerçekleştiren, topluma yönelik algıyı yöneten, örgütte yer alanları kahramanlaştıran, unutturma sürecini tekrarlayan, suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, çözümü mümkün olmayan abartılı, ayrıntıya boğulmuş, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açan, bu davalarla Türkiye’nin mafya ve terörle mücadele ettiği algısı yaratan, Devletin birçok kurumuna yerleşen Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü isimli bu yapının yargıdaki uzantıları oldukları ve cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları görülmüştür.”
Pek muhterem beyler bayanlar, sizleri dertlerimizle daha fazla ‘baymak’ istemiyoruz lâkin bir şey soracağız:
Anadolu’yu işgal teşebbüsünün üzerinden daha 2 ay geçti ama işgali konuşmayıp FETÖ’ye düzenlenen operasyonları “mağdur” edebiyatı üzerinden etkisiz hâle getirmeye neden çalışıyorsunuz?
Yüksek müsâadenizlerinizle son bir soru daha:
Sizin vicdan numaratörünüz tersten mi çalışıyor?
Şunun için soruyoruz: 20 yıldır süren mağduriyetleri hiç konuşmazken, daha ortada süren soruşturmalar varken ve işgal teşebbüsünün üzerinden 2 ay gibi kısa bir zaman geçmişken bu ‘mağdur seviciliğinizin kaynağı nedir?
Yoksa sizin vicdan numaratörünüz de bankalar gibi ilk sırayı ‘müşterilerine’ mi veriyor!