Ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in hayatı film oluyor. Veysel’i canlandıracak olan Behzat Ç.’nin Hayalet’i İnanç Konukçu, tarihi bir karakteri oynayacak olmanın heyecan verici olduğunu söylüyor.
Türk sinemasının en zayıf tarafı bu topraklardaki zenginlikleri değerlendirememesidir. Mesela tasavvuf yurdu bu toprakları anlatamamak ne büyük bir acıdır. Ozanlarımızı, erenlerimizi ve kendi öz kültürümüzü paylaşamamak. Durum böyle olsa da hala bir umut var. Mesela Aşık Veysel filme çekiliyor. Daha sete girilmeden önce Aşık Veysel’i kimin oynayacağı belliydi. Behzat Ç’nin Hayalet’i İnanç Konukçu bu zor yükün altına girmeye istekliydi. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü mezunu olan 29 yaşındaki İnanç Konukçu’yu, 2005 yılında TRT’de yayınlanan Karanlıktaki Umut adlı dizi ile tanıdık. Behzat Ç. dizisinde canlandırdığı Hayalet karakteriyle de dikkatleri üzerine çekti. Hayatı Yaşamak, Bir Yaz Masalı, Pinokyo, Mojo, Jerry ve Tom gibi tiyatro oyunlarının yanı sıra Kaçak, Behzat Ç. Ankara Yanıyor, Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm, Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, Leyla ile Mecnun diziler ve sinema filmerinde rol aldı. Genç oyuncuya, filme ve sinemaya dair sorularımızı yönelttik. Cevaplarını özetlersek, canlandıracağı halk ozanı Aşık Veysel’in ünlü şiiri “Uzun ince bir yoldayım” gibi oldu.
39 BÖLÜM 3900 SAYFA DEMEK
- Aşık Veysel filmi projesine nasıl dahil oldunuz?
Aşık Veysel filmi olması nedeniyle özel bir tarafı var. Projenin bana ulaşmasından önce oyuncular arasında zaten bir dedikodu vardı “Aşık Veysel filmi yapılacakmış” gibi. Menajerim vasıtasıyla benimle görüşmek istediklerini söylediler. Herkesin oynamak isteyeceği bir roldü. ‘Kim oynayacaksa kolay gelsin, umarım bana nasip olur’ dedim ve sonra da proje bana geldi zaten.
- Filmde Aşık Veysel’in hayatının sadece belli bir bölümüne odaklanıyor, tüm hayatını anlatmıyorsunuz. Bu senaryo önünüze geldiğinde düşündünüz mü “Bunu ben yapabilir miyim acaba?” diye.
“Aşık Veysel, sazdan, sözden, türküden ibaret bir adam değil. Yolumuz , ‘uzun ince bir yol’ ama sadece bir aşığın hikayesi değil.”
Aslında biz Aşık Veysel’in Veysel olan hikayesini anlatacağız. Yani Aşık olana kadar ki bölümü anlatacağız. Tabii ki oyuncu için oldukça zor bir konu. İddialı olmanız gerekiyor. Fiziksel olarak oyuncunun girmesi gereken bir durum var zaten. Onun dışında bu karanlık dünyanın içinde çok acayip bir ışık da var yani, ona yaklaşmakta zor.”
- Günümüzde insanların değer yargıları, çok keskinleşti. Aşık Veysel’in şiirlerindeyse, bunun karşıtı bir hava var. Bu filmde insanlar nasıl bir Aşık Veysel bulacak, anlayacak?
Aşık Veysel sadece sazdan, sözden, türküden ibaret bir adam değil. Popülist taraftan kaçınacağız. Evet, yolumuz ‘uzun ince bir yol’ ama bizim hikayemiz sadece bir aşığın hikayesi değil, aynı zamanda bir adamın hikayesi. Bunun evreleri, aşkı, kendi türküsünü dile getirebilmeye kadar o pişme dönemini anlatacağız.
- Bu projeden önce Aşık Veysel’le diğer aşıklarla, erenlerle ilginiz nasıldı? Bu tür Anadolu hikayelerini sever misiniz?
Bu bir aşık geleneği ve bu geleneği severim. Sözlerini, türkülerin hikayelerini severim çünkü hikayelerini bilince çok farklı yerlere gidiyorum.
- Behzat Ç.’nin ardından, çok farklı bir rolle seyircinin karşısına çıkacaksınız.
Dizi sektöründe şöyle bir şey var, ne yaparsan yap, ne olursa olsun kendini tekrarın önüne geçemiyorsun. Çünkü haftada yüz sayfa senaryo geliyor önüne ve yılda 39 bölüm çekiyorsun. 3900 sayfa demek ve bence gerçekten bir yazar kadrosu oluşturmalı. Bence tek kişinin yazması haksızlık. Ve bu kadar uzun olması da haksızlık. Ne yaparsan yap bir zaman sonra hiç kimse gelmeyecekti. Ne zaman bir film senaryosu elime geçse “Ooo, aaaa ne kadar değişik, müthiş” diyorum. Dizi belli bir süre sonra kendisini tekrar eden bir şey.
Tarihsel bir kahramanı işleyeceğiz
- Sizi dizilerle tanımıştık ama aslında oyunculuğa tiyatro ile başlamıştınız. Dizi, sinema ve tiyatroda aynı anda boy gösterebiliyorsunuz. Gelecekte kendinize nasıl bir kariyer planlaması düşünüyorsunuz?
Tiyatro Ankara’da kaldı. İstanbul’a geldiğimden beri oyun izlemekten başka hiçbir şey yapamıyorum, çok yoğun tempoda çalışıyorum. Bu filmin ardından fırsat bulabilirsen, bir tiyatro eserinde rol almak istiyorum. Başka bölümler okuyup çok başarılı olan arkadaşlarım da var ve onlarda da aynı kaygı var. Bana gelirsek; benim de kariyer kaygım var. Herkes ister iyi projeler de oynamayı. Geçenlerde sinemanın içindeki sorunu konuşmuştuk. Sinemada maddi bir sorun zaten var. Onun dışında bir yazar sorunumuz var bence. Türkiye’den sadece karakter oyuncusu çıkıyor çünkü Türkiye’de yalnızca karakter yazarı var. İlk önce yazar aramak lazım. Ondan sonra tarihsel kahramanlar ne kadar objektif olarak ele alınıyor mesela? Biz tarihsel bir kahraman işleyeceğiz ama bunu ne kadar gerçek ne kadar istediğimiz gibi anlatabileceğiz? Veya halk bunu ne kadar kabul edecek?