Yunan basınında CHP adayı hakkında çıkan "İstanbul'u bir Rum kazandı" haberini evvela pek kimse önemsemedi. Öyle ya Rum kökenli bir Türk vatandaşı da pekala Türkiye'de siyaset yapabilir. Bu tip konulara abanmanın yanlış anlaşılmalara müsait bir tarafı da var sonuçta. Ama haberde İmamoğlu'na yüklenen anlam başkaydı. "Yunan Konstantinopolis'i yeniden fethetti" tadında verilmişti haber zira. Ama dedim ya yine de pek kimse bu haberin üzerine gitmedi. Ta ki kendisinin bu habere küçük de olsa bir tepki vermemesinin nedenini soran AK Parti İBB Meclis Grup Başkan Vekili Tevfik Göksu'ya, hiç etmediği bir laf dolayısıyla Trabzonlulara Rum dediği iftirası atıp üstüne de "Adam yerine koymuyorum" şeklinde hakaret edince işin rengi değişti. Hem karın ağrısının büyüklüğü hem de aslında nasıl tahammülsüzce ağzını bozabildiği ortaya çıktı.
***
CHP adayı böyle zor durumda kalınca da imdada CHP yandaşı medya yetişti. En son "İmamoğlu'na kurulan Pontus kumpası" diye bir haber yapmışlar. Çaresizlik insanı bazen sinekten yağ çıkarmak gibi semeresiz ceremelere sürükler. Haberde CHP adayını kutlayan Yunan gazetesinin patronu Ethnos Savvidis'in zamanın birinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından kabul edildiği gündeme getirilmiş. Akılları sıra bu görüşmeden hareketle "İmamoğlu haberini AK Parti yaptırdı" algısı yaratmaya çalışıyorlar. Adam Yunanistan'da medyası ve futbol takımı olan güçlü bir iş adamı, aynı zamanda Yurtdışı Helenleri Dünya Konseyi Koordinatörü. Görüşmenin içeriği de belli. Bu sıfatlarıyla, Trabzon'daki Sümela Manastırı'nda yeniden ayin yapılabilir mi diye ricada bulunmuş Türkiye'den.
***
CHP yandaşı medya günlerdir böyle haberlerle kaleden top çıkarmaya çalışıyor işte. Bunun için çirkinleşmekten çekinmiyor. AK Parti'ye yakın medyada bu tür haberler çıksa en başta AK Partililer tepki gösterir. CHP medyasındaki sakillikler, ululaştırmalar, düpedüz yalan haberler, iftiralar nedense CHP'lilerde bir sorgulamaya ya da tepkiye yol açmıyor.
Neden acaba?
"Ameliyattan çıktı Sözcü gazetesi okudu" başlıklı bir manşet haber yapabiliyorlar mesela. Kimse de bu saçmalığı haber diye manşet yapmaya utanmıyor musunuz demiyor. Halk Arenası programında muhafazakar halkı Müjdat Gezen, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Özdil gibi değersiz kişilere sövdüren ve holigan bir seyirci kitlesine de bu küfür ve sövgüleri alkışlatan bir "duayen gazeteci" televizyon ekranlarında şunu anlatıyor; "Bakın size bir olay anlatayım, bana da bir doktor arkadaşım anlattı. Doktor bir safra kesesi ameliyatı gerçekleştiriyor. Daha sonra uyandırmak için 'ağrınız var mı, nasılsınız' gibi sorular yöneltiyor hastaya. Hasta gözlerini açar açmaz ne diyor biliyor musunuz? 'Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı mı' diye soruyor."
Yaaa... İnanabiliyor musunuz? Hasta gözlerini açar açmaz mazbatayı soruyor!
Böylesine ucuz bir haberciliğe, kendileri gibi düşünmeyenlere her türlü hakaretin edilmesine, bu gaddarlığa CHP'lilerin gıkı çıkmıyor. Tersine hakaret ve küfür içerikli köşe yazıları en çok beğeniyi alıyor. PKK ve FETÖ kayırmacılığı bile sineye çekilebiliyor. Bu saldırganlık ve ucuzluğun üstüne bir de mağduriyet sosu boca ediliyor.
***
Bu deneysel İmamoğlu çalışması, siyasetin doğasına da müdahale ediyor. Gayrı meşru olanı meşrulaştırmaya çalışıyor, sahiciliği bir değer olmaktan çıkartıyor. Karton kişilikleri yaldızlı ambalajlarla sunan bu tarzı siyaset, en başta seçmeni, vatandaşı kazıklıyor.