Galatasaray Kulübü’nün, Çin Ligi’ne transfer olan Burak Yılmaz’ı Twitter’dan takip etmeyi bırakması, eski futbolcusunu çok üzmüş...
Duyunca çok şaşırmadım. Çünkü Galatasaray’ın nefret ettiğim huyudur bu. Hangi futbolcusuyla helalleşerek ayrıldı ki? Hepsiyle papaz oldu!
Sakatlandığı için bir kolunu göğsüne bağlatıp maça devan eden dünyanın ilk ve tek oyuncusu Bülent Korkmaz’a mı gereken uğurlamayı yaptı?
Şampiyonlar Ligi grup maçlarından elendikten sonra bile, grubun gol kralı olarak kalan Hakan Şükür’e mi hak ettiği vedayı bağışladılar?
Ergün Penbe, Hakan Ünsal, Suat Kaya, Arif Erdem, Okan Buruk’a mı teşekkür edip gönderdiler? Arkalarından tef çaldılar.
UEFA şampiyonu Fatih Terim ile 3 kupalı Hamza Hamzaoğlu’nu idmandayken ve edepsiz bir şekilde kovan bu kulüp değil mi?
İşin yanisi şu... Burak Yılmaz’a yapılan Twitter’dan silinme olayı, öbürlerine yapılanların yanında vızıltı kalır. Burak elbette üzülmekte haklı ama, kulübünün de ne mal olduğunu bilecek...
Kafaya takmayacak!
***
Galatasaray Kulübü’nün yönetimleri sayısız ve sınırsız şekilde vefasızlık örnekleri sergilerken, taraftar bu hataya hiçbir zaman düşmedi.
Bulabildiği her fırsatta şükran duygularını, sevgilerini, özlemlerini dile getirdi. Kıymetlerini bildi.
Kulüpte görev yaptığı hocalıktaki iki döneminde de ciddi anlamda başarısız olan Hagi’yi, bağırlarından koparıp atmadılar. Hafızalarından silmediler. Sevgilerinden bir gram dahi eksilme olmadı.
Kulüp, taraftarının “Kendi değerlerine sahip çıkma” konusundaki naif inceliğine asla ulaşmadı.
“Giden gider, kalan sağlar bizimdir” anlayışı, resmen duyarsızlığın resmi politikası oldu.
O Bülent Korkmaz ki; sözleşmesini uzatmak istemeyen yönetime “Ben başka kulüpte oynamak istemiyorum. Hep G.Saraylı kalacağım” diyerek ısrar etmiş ve kulübün kapısında nöbet tutmuştu. Ondan kurtulamayacağını anlayan kulüp, “300 bin lira” gibi komik, hatta aşağılayıcı bir meblağ önerdi. Bülent Korkmaz o parayı (Futbolu G.Saray’da bitirmek uğruna) kabul etti ve sonraki 2 sezon tüm zamanların en muhteşem performansını sergiledi. Gene de yaranamadı. Futbolu sıradan biri gibi bırakmak zorunda kaldı.
Bu nedenle, Burak Yılmaz fazla üzülmesin... Vefasızlık, Galatasaray Kulübü’nün fıtratında var!