Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin tartışmaları son güne kadar diri tutmayı başardı.
Kimse kendinden emin konuşamadı düne kadar.
‘Ters köşe’ olma endişesi ağır bir ‘temkin’ havası yarattı.
Belki de Erdoğan’ın kast ettiği ters köşe aslında buydu...
AK Parti, bugün Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını açıklayacak.
Ama daha önemlisi, Erdoğan’ın ne açıklayacağı...
Önce şunu söyleyelim; Erdoğan seçim kampanyası için bir ‘vizyon belgesi’ hazırlıyor. 30 Eylül 2012’de AK Parti kongresinde açıklanan 63 maddelik -50’den fazlası hayata geçirilen- vizyon belgesi gibi. Ancak bu kez partinin değil, Cumhurbaşkanı’nın ‘yeni Türkiye vizyonunu’ ortaya koyan bir belge olacak. Belge daha sonra yayınlanacak, ancak bugünkü konuşmada bu ‘vizyon’un ipuçları olacak.
Erdoğan, ‘Nasıl bir Türkiye’ sorusuna cevap verirken, doğal olarak arkasından ‘nasıl bir cumhurbaşkanı’ olacağını da anlatacak.
Ekonomik kalkınmada gelinen nokta ve hedefler;
Demokratikleşmede gelinen nokta ve aralarında AB üyeliğinin de bulunduğu hedefler yine en önemli başlıkları oluşturacak.
Ancak iki konu öne çıkacak:
Çözüm süreci: Yeni Türkiye’nin kilidini açacak anahtar olarak tanımlanan çözüm süreci Erdoğan ve AK Parti hükümeti için ‘olmazsa olmaz’ bir süreç. Erdoğan, TBMM’yi sürecin sahibi yapacak yasaya rağmen, Çankaya’da da sürecin sorumluluğunu elinden bırakmayacak.
Paralel yapılanmayla mücadelede: Erdoğan, ‘başbakan’ olarak bu mücadeleye ‘istiklal mücadelesi’ adını koymuştu. Şimdi, Anayasa’nın 104. Maddesi gereğince ‘devletin başı’ olarak bu mücadeleyi yürütecek. Elbette yine aynı maddenin verdiği “Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir” sorumluluğu gereği, ‘devlet organlarını düzenli ve uyumlu çalıştırarak’. Paralel yapılanma ile mücadele ‘devletin kurumlarıyla’ birlikte sürecek, devlet aygıtı bir bütün olarak harekete geçmiş olacak.
Konuşma ‘veda’ konuşması olmayacak.
Çünkü bu bir veda değil.
12 yıllık ‘birinci Erdoğan dönemi’nin son konuşması olacağı için duygusal mesajlar taşıyacak elbette.
Ama ‘ikinci Erdoğan dönemi’nin ilk konuşması olarak gelecek mesajları ağır basacak.
Erdoğan’ın 12 yıllık iktidarını anlatırken üç kavram öne çıkıyor:
Reform, kalkınma ve halka dayalı politika...
Bu iki vurguyu, geçtiğimiz günlerde “Eylül ayıyla birlikte Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak; reformların daha hızlandığı bir dönem...” sözleriyle de yeniden yaptı.
O yüzden reform beklentisi yüksek; sosyal hayata, dezavantajlı gruplara yönelik reformlar, AB sürecinin canlandırılması, çözüm sürecine yönelik yeni yasalar gibi...
Erdoğan’ın kampanyasında ampullü AK Parti bayrakları yerine Erdoğan için özel hazırlanmış logonun bulunduğu flamalar ve Türk Bayrağı kullanılacak.
Kampanya miting ağırlıklı olacak; ancak Erdoğan belirli TV kanallarında da canlı yayın konuğu olacak.
Kampanya için birden fazla müzik ve şarkı hazırlandı. Ancak yine de kampanyanın en etkili müziğinin, 30 Mart seçimlerinde kullanılan Dombra olacağını söylemek yanlış olmaz. Zira Dombra da zaten ‘başkanlık seçimi’ için hazırlanmış, partiye değil ‘Recep Tayyip Erdoğan’a odaklanmış bir seçim şarkısıydı.
Yeni Başbakan kim olacak?
Erdoğan sonrası kim başbakan olur, AK Parti nasıl yapılanır?
Bu sorunun cevabı için erken.
Ancak cevabın artık ‘malum’ olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Başbakan’ın son mesajlarında yeterince ipucu var. Üstelik satır aralarında değil, açık ifadelerinde.
Seçim kampanyası süresince yeni dönemin başbakanına ilişkin daha net ipuçları alabileceğiz.
Elbette siyasette 24 saat uzun bir süre ve yeni gelişmeler yeni formülleri öne çıkarabilir. Hele Ortadoğu’nun komşusu olmak 24 saati daha uzun bir süre yapıyor, hem de formülleri çeşitlendirebiliyor...