Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali 15. yaşını kutluyor! 10 Mayıs Perşembe günü açılışını yapacak olan bu Ankara festivali kadınların sineması kavramını Türkiye’de kurumsallaştıran, dünyanın önde gelen kadın sinemacılarını Türkiye’deki meslektaşlarıyla buluşturan önemli bir işlev üstlendi.
Uçan Süpürge hem bir sinema yazarı hem ülkemizdeki film kültürünün yakın takipçilerinden biri, bir sinefil olarak benim de üzerimde önemli izler bıraktı. Bu festivalde dünya gözüyle büyük Macar usta Marta Meszaros’ü gördüm... Bu festivalde Hollywood’un altın çağının yönetmenlerinden Dorothy Arzner’in filmlerini izledim... Bu festivalde seslendirmeyi hakikaten bir sanat haline getirmiş olan Jeyan Mahfi Ayral ile yüz yüze sohbet etme fırsatı buldum... Bu festivalin açılışında Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit’i sahnede birlikte ödül alırken gördüm... Gördük!
Bu yıl da Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin Onur Ödülü’nü Hale Soygazi, Bilge Olgaç anısına verilen Başarı Ödülleri’ni Füsun Demirel ve Serra Yılmaz alacak. Beyazperdedeki performanslarıyla sinemamıza anlam katmış olan bu üç olağanüstü aktrisin varlığıyla Uçan Süpürge mehtaba doğru havalanacak! Sadece birer filmlerini anmak bile bu üç ismin sinemamızdaki özel yerini anlatmaya yeter: Soygazi’yi “Bir Yudum Sevgi”, Demirel’i “Uçurtmayı Vurmasınlar” ve Yılmaz’ı “Anayurt Oteli”nde düşünün! Şahane birer filmografileri olmasa bile bu filmler yeterdi onlara!
***
15. yıla girerken şöyle bir dönüp Uçan Süpürge’nin geçmişine bakınca kültür sanat alanına ne büyük katkıda bulunduğunu fark ettim. Öncelikle Türkiye’yi ilk kez bir kadın filmleri festivaliyle tanıştırdı. Kameranın ardındaki kadınların çalışmalarını ilk kez sergiledi. Kadınları dışlandıkları bir sektörde, onları nesne olarak gören meslektaşlarının ezici çoğunluğuna rağmen film yapmak için yüreklendirdi.
Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu - FIPRESCI’nin Türkiye’deki ikinci jürisini (ilki İstanbul Film Festivali) kurdurmayı başardı. Üstelik bu jüri festivalin tek ödülünü veriyor. Dünyada da FIPRESCI’nin bir jürisi bulunan tek kadın festivali unvanına sahip Uçan Süpürge.
Kendi izleyici kitlesini oluşturdu. Erkeklerin sayısının her yıl gitgide arttığı bir kitle bu! Üstelik ilk yılında açık hava gösterimlerinde her gece iki bin kadın bir araya toplanırdı! Bu yıl ise dünyanın tüm kadın sinemacılarını bir araya topluyor! Nasıl mı? Dünya çapında kadınların en büyük sinema kolektifi olan Women Make Movies’in 40. yaşını festival kapsamında kutlayarak!
Ve 20. yılında Uçan Süpürge için benzer bir yazıyı kaleme almam kısmet olursa listeme ekleyeceğim çok değerli bir anı da Vietnamlı yönetmen Trinh Minh Ha’nın filmlerini ilk kez bu festivalde izlemem olacak!
Geçen yıl İstanbul’da Filmmor Kadın Filmleri kapsamında konuk ettiğimiz Faslı öncü sinemacı Farida Benliyazid bu kez Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. Ben de Tunus Kartaca Sinema Günleri sırasında tanışıp filmlerinin gösterilmesine aracı olduğum bu Benliyazid’e eşlik edeceğim.
Uçan Süpürge’nin programı çok parlak. Birçok önemli yapım var izlenecek, birçok önemli etkinlik var takip edilecek... Gelin görün ki böylesi bir emeğin, böylesi bir hizmetin kıymetini izleyicilerden başka bilen yok! Kültür ve Turizm Bakanlığı, film kültürümüzdeki yerleri biricik olan iki kadın filmleri festivaline oldukça eli sıkı davranıyor. Oysa bu festivaller ve filmleri kadınların şiddete maruz kalmaması ve sömürülmemesi için farkındalık yaratan etkinlikler. Toplum için azami yarar sağladıkları neden gözardı edilir bilmem. Özel sektörden hiç hayır yok; kadınlar ne kadar bilinçsiz olursa o kadar iyi tüketici olurlar ne de olsa! Uçan Süpürge’ye de Filmmor’a da devlet belki de başka film festivallerine olduğundan daha fazla destek olmalı.