Marmaray’ın açılışında Japonya Başbakanı Abe ellerini açıp duaya iştirak etmişti...
Biz de attık o Twit’i;
“Bu kadar çok dua okursan, olacağı buy!... Sonunda Japonya Başbakanı imâna geldi!...”
Tabii ki yaptığımız mavraydı...
Japonlar saygılı, zarif insanlar...
Orada gerçekleşen bir ritüelin insicamını bozmamak için herkes gibi o da ellerini açtı...
Abe değil ama bizimkilerden imana gelenler var...
Acayip bir aydınlanma var Hürriyet’te!...
Açılan demokrasi paketinden midir, Meclis’e başı örtülü giren vekillerin etkisi midir bilemiyorum...
Ama sapına kadar Kemalist, postalcı, Ergenekon sempatizanı bu arkadaşları demokrasi çarpmış!...
Ne çarpması demokrasi içlerine kaçmış!...
28 Şubat’ın kudretli komutanlarından aldıkları emirle manşet atan,
‘Başörtülü doktor yüzünden testisini kaybetti’ asparagas haberini yapan,
Her daim cumhuriyetin temel değerleri ve laiklik üzerine güzellemeler yazan,
Cübbelinin Jet-Ski’siyle bile irticayı hortlatma imkan ve kabiliyetine sahip olan,
Eşi başörtülü olan birinin Cumhurbaşkanı olmaması için yırtınan o kökten laik arkadaşlardan eser yok!...
Başörtülü vekillerin Genel Kurul’a girmesini ağız birliği yaparcasına çok olumlu bulmuşlar, geç bile kalınmış... Normalleşiyormuşuz...
Bir tanesi, ‘İçtüzükte bir engel yok, neden bu kadar beklediler anlayamadım..’ demiş...
Bir diğeri, ‘Pavey, CHP’yi tarihi ile buluşturdu..’ demiş... (CHP’nin tarihinde nasıl bir başörtüsü mücadelesi varsa?!..)
Ve emekli kaptan...
Başörtülü vekiller için şöyle demiş;
“Bugün mü hidayete erdiniz?!..”
Kaptan devam etmiş; “Kaç kere yazdım, kaç televizyon programında söyledim. TBMM’ye başı örtülü kadın vekil girebilir. Girebilir demek bile yanlış, girmelidir!..”
Ah kaptan ah...
“Deveye sormuşlar, senin neden boynun eğri? diye.., Deve; nerem doğru ki!..” demiş...
Senin de doğru bir tarafın yok ki, hangi eğrinden başlasak kaptan!...
Ecevit, ‘bu kadına haddini bildirin’ dediğinde;
“Ecevit´in bu çıkışının ve orada yaptığı konuşmanın Türkiye´de neleri önlediğini tarih yazacak..” diyen sen değil miydin?...
Bu nasıl tornistan kaptan?..
Ahmet Kaya için ‘Vay şerefsiz’ manşetini atan sen, ‘Benim mazimdir’, o utançla yaşamayı öğrendim’ diyorsun...
Utançla yaşamak için, utanmayı bilmek lazım kaptan...
Ama sen bundan 3 sene evvel çıktın, utanmadan “411 el kaosa kalktı’ manşeti gazetecilik zekasıdır!..” dedin... (Televizyonda)
Şimdi yine utanmadan ‘Bugün mü hidayete erdiniz, aklınıza yeni mi geldi?..’ diye soruyorsun başörtülü vekillere... Meclis’e başı örtülü kadın vekil girebilir, girmelidir!. diyorsun...
Valla kaptan bugün değil, çok daha önce herkesin aklındaydı... O zamanlar senin de aklından hiç çıkmamış olacak ki, başörtüsü serbestisini engellemek için, 411 eli kaosa kaldırdın!...
Ama bugün sen, herkesten daha demokratsın, öyle mi?..
Vay demokrat!... (Anladın sen onu!...)