Geçen hafta TPB İstanbul Şubesi’ninGöztepe Filizi Köşk’teki aylık konferansının konusu ‘Vatikan, din devlet ve siyaset’ idi.
Hatip 16. Vatikan büyükelçimiz Prof. Dr. Kenan Gürsoy beydi.
Vatikan’da 4 yıl 10 ay büyükelçilik yapan Kenan beyden izlenimlerini dinlemek istedik.
Kendisine görevi teklif eden dönemin Dışişleri Bakanı Ahmed Davudoğlu da ‘orayı anlamaya çalışmasını’ tavsiye etmiş.
***
Diyor ki Kenan bey: Vatikan bir batı kurumudur. Dünyadaki 1 milyar 200 milyonluk Katolik mezhebinin kurumudur.
Ortodoksluk, doğu Hıristiyanlığıdır.
Vatikan doğu Hıristiyanlığının baş düşmanıdır.
Hatta bir Keldani rahibin ifadesiyle, ‘Haçlı seferleri Müslümanlara karşı değil Ortodokslara karşı düzenlenmiştir!’
Protestanlık da Vatikan’aduyulan tepkinin sonucudur.
***
Aziz PietroRoma kilisesini inşa ettiği günden buyana Vatikan’da kesintisiz266 papa görev yapmıştır.
Vatikan 1929 yılında devlet haline gelmiştir.
Dünyanın en zengin devletlerinden biridir! Yüzölçümü 0.44 kilometrekaredir. 922 vatandaşı vardır!
Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir; yasama yürütme ve yargının da başkanıdır.
Hakimi mutlak olan Papa108 ila 111 arasında kardinalin katıldığı bir seçimle işbaşına gelir
Vatikan BM üyesi değildir!
***
Vatikan, normal devlet statüsünden daha yüksek ve üstün kabul edilir.
Kenan bey itimat mektubunu sunacağı zaman protokolden sorumlu rahip kedisine özellikle Türkiye ve Vatikan’ı kastederek ‘iki devlet’ ifadesini kullanmamasını tavsiye etmiş. Çünkü Vatikan devletten daha yüksek bir konumdaymış!
Katolik dünyasında itibarı çok yüksek olan papayı hiçbir devlet başkanı ‘Roma’ya gelmişken uğrayayım.’ diyerek ziyaret edemez. Mutlaka randevu alması gerekir.
Mesela yeni seçilen papayı ziyaret etmek için bir yıl içinde 74 devlet ve hükümet başkanı randevu talebinde bulunmuş!
***
Vatikan’da Diyalog Bakanlığı, Katolik Birliği Bakanlığı, Katolik Eğitim Bakanlığı gibi değişik bakanlıklar varmış.
Dünyanın değişik ülkelerindeki Katolik üniversitelerinin yanı sıra Vatikan’ın hariciyeci yetiştirmek için özel bir enstitüsü varmış.
İslam ve Kuranaraştırmaları merkezi varmış!
Vatikan’daki devasa kütüphane ise önemli eserleri ihtiva ediyormuş.
Daha ilginci Vatikan kütüphanesinde 680 adet Türkçe yazma eser varmış! Evliya Çelebi’nin 5.5 metrelik Nil Nehri haritası Vatikan kütüphanesindeymiş!
***
Dönemin papası Celal Bayar’ın yakın dostu olduğu için Türkiye 1960 yılından itibaren Vatikan’da sefir bulundurmaya başlıyor.
Aslında Osmanlı devleti Abdulhamid Han zamanında Vatikan’da bir sefaret açmak istemiş bunu Vatikan da arzu etmiş fakat Fransa’nın engellemesi sonucu açılamamış!
Bununla birlikte Osmanlı, Vatikan ile iletişimini sürdürmüş. Değişik münasebetlerde tebrik gönderir, Vatikan da aynı şekilde mukabelede bulunur, hatta şehzade doğumlarında bile Vatikan’dan kutlama mesajları gelirmiş!
Kenan beyin söyledikleri özetin özeti olarak bunlar.
***
Evet, Vatikan İslam dünyasında kendisine muadil bir dini otoritenin bulunmadığına inanıyor ve kendisini üstün görüyor!
Bizim diyanet işleri bakanımızı da atanmış memur olarak değerlendiriyor ve kendisine denk görmüyor.
Tabii ki Vatikan’a bakıp İslam dünyasındaki başsızlığa üzülmemek elde değil!
İtaylalaik bir devlet ama toprağın bir kısmını kutsal ilan edip Vatikan’ı kurabilmiş ve Katolik dünyanın cazibe merkezi haline gelmiş!
Ortodoksların dini lideri Patrik de laik bir devlet olan Türkiye’de bulunabiliyor!
Lakin aynı Türkiye’de Vatikan ve Patrikhane’nin İslam’daki muadili kurumun adını anmak bile tehlikelidir!
Bir ara Besim Tibuk sırf turist cezp etmek için adını ağzına aldı da başına gelmedik kalmadı!